Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mustafa

Mustafa
@mustafacak
* nosce te ipsum
Sabitlenmiş gönderi
Asla erişemeyeceğini bilmek
.. Ama kainatın sonsuz büyüklüğünü, milyonlarca yıldızı, galaksiyi görüp, onlara asla erişemeyeceğini bilen biri için koskoca dünya hapishaneden farksızdır. İdrak ettikleri şey zamanın ve mekanın tutsağı haline getirir.
Reklam
Kimse kuralları koyanları suçlamıyordu. Oysa o kurallar yüzünden birçok iyi insan acı çekiyordu. Ama kuralı siz koyuyorsanız kimin acı çektiğinin bir önemi yoktu.
Bazen nöronların bilgileri öyle bir derine gömüyor ki bir daha asla hatırlamam diye düşünüyorsun. Ama bir gün bir şey görüyorsun ve tüm o anılar gömülü olduğu nöronlardan dışarı fışkırıyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne zaman bir şeyi düşünmek istemeseniz nöronlarınız size gıcıklık yaparcasına hep bir ağızdan onun adını söylerlerdi.
Bu dünyadaki tüm sorunların kökeninde, bazı hayatların diğerlerinden daha önemsiz olduğu düşüncesi yatıyor. ~ Paul Farmer
Reklam
Dünyanın en kötü şeyiydi habersiz kalmak
Sonuç ölüm bile olsa, bu acı sizi bir miktar dibe sokar ve sonrasında bir şekilde unuturdunuz her şeyi ve hayatın ritmine kapılırdınız. Çünkü insan öyle bir canlıydı. Eninde sonunda unuturdu. Ama bilinmezlik... Öldü mü, yoksa hasta mı? Birilerinin eline mi düştü ne oldu? İşte bu soru, yani bilinmezlik kadar nöronlara acı veren bir şey yoktu.
Eğer iki insan her konuda anlaşıyorsa, emin olabilirsiniz ki düşünen yalnızca bir tanesidir. ~ Lyndon Baines Johnson
Eğer bir kelebeği sevebiliyorsak tırtıllara da değer vermemiz gerekir. ~ Antoine de Saint-Exupery
"Hayatın dili gerçekten anlamsız" diye düşündü adam. Bir şeyi çok istersin olmaz. İstemediğin zaman da dibinden ayrılmaz.
Sevmek, her bir hücreniz "kaç" derken bile kalmak demektir. ~Clarissa P. Estes
Reklam
Kuşkusuz ki en büyük önyargı; etrafımızdaki herkesi insan sanmamızdır. ~ Charles Bukowski
Anılar eğer acı verici ise onlarla yaşamak zordu. Tıpkı ayakkabında bir çakıl taşı ile dolaşmak gibi. Boyutu ne kadar küçük olursa olsun, o kadar çok huzursuz ederdi ki seni, şaşırıp kalırdın, işte bu ev annesinin ayakkabısındaki çakıl taşıydı ve ondan kurtulması gerekiyordu.
Eğer limbik sistem size bir şey anlatmaya çalışıyorsa onu dinlemeliydiniz. Zira beynimiz gün içerisinde çok fazla dış etkene maruz kalıyordu ve bunların çok az bir kısmı bilinçli korteksimiz tarafından algılanıyordu. Oysa limbik çok derin bir yapıydı ve sizin farkında olmadığınız birçok faktörü de kontrol ediyordu
Dünyada aynı kitabı okumuş olan iki insan yoktur. Edmund Wilson
Sırf güzel gözüktüğü için bir çiçeği çok rahat koparabilir insan. Onu kopararak öldürmüş olma fikri o kadar uzaktır ki ona. Umurunda bile değildir. Doğanın en güzel yerlerine kendi gri taş bloklarını döşer. Çünkü insan denen canlı sorumsuzdur. Güzellikleri tek tek yok etmeye bayılır.
İnsan beyni korku ve heyecan durumlarında karşısındakini daha çekici görüyordu.
504 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.