“Bunları düşünmek onu, asılmak için ipe doğru yürüyen, celladın satırı altına başını uzatan bir masumun duyduğu o teslimiyetçi, fakat ümitsiz korku ile titretiyordu. Vücudunda hiç kuvvet kalmadığını hissediyor, sebepsiz gözyaşlarıyla ağlamak, denize bu erimiş hiçlik parçasına atılmak, yok olmak istiyordu.”