Gönderi

Seven insan neylesin?
Yavuz Sultan Selim Şam yakınlarına vardığında otağ kurar. Bir Türkmen kızı her sabah gelir ve Sultan’ın otağını temizler. Bu geliş ve gidişlerde Türkmen kızı Sultan’ı görür. Görür görmez de gönlüne ateş düşer. Lakin, kendisi sıradan bir temizlikçi, sevdiği adam Cihan Padişahı. Ne dese? Gönlünde tutar bu aşkı. … Bir sabah otağı temizleyen Türkmen kızının yüreği dayanamaz. Kalbinin sesine kulak verir ve otağın direğine, Seven insan neylesin diye yazar. Yavuz otağına gelince gözü bu yazıya ilişir. Önce bir anlam veremez. Düşünür ama sonunda o da çakısı ile şöyle yazar: Hemen derdin söylesin … Ertesi gün Türkmen kızı kendi yazısının altında bunu görür. Yüreği kanat çırpar. Acaba ne dese? Korkudan titrer yüreği. Karşısındaki bir Cihan Padişahı. Fakat aşkın sesi galip gelir ve bir daha yazar: Ya korkarsa neylesin … Sonra Yavuz tekrardan görür bu yazıyı. Tekrar çakısına davranır: Direği kazıyarak yazar: Hiç korkmasın söylesin … Böylece direğin üzerinde bir dörtlük oluşur: “Seven insan neylesin Hemen derdin söylesin Ya korkarsa neylesin Hiç korkmasın söylesin” … Yavuz da kendisine aşk nağmeleri döktüren bir güvercin kadar ürkek bu kızı tanımak ister. Derhal çağırtır kızı. Bakar ki, alımlı, ceylan gibi bir Türkmen kızı. Emir verilir, düğün dernek kurulur. Eğlenceler kaç gün kaç gece sürer bilinmez ama Türkmen kızının yüreği bu sevince dayanamaz. Düğün gecesi her şeyi karartacak olan acı haber gelir. Ceylan gözlü Türkmen kızının kalbi bu aşka, bu sevince dayanamaz, durur.
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.