Öyle ayrımcı bir kelimedir ki tuhaf; meşrebi yabana kaçmış, hamuru başka karılmış, özü biricik kılınmış ne varsa eti dağlayan bir mühür gibi oracıkta yaftalayıverir ondan değil çoğunluktan olanlar, tuhaf diye tanımladıklarını. Beri değil öte durulur; aradaki mesafe her daim korunur. İşte böyle öteki olunur, yaban durulur. Dilin kemiği böyle böyle kırılır, ayarı tutmaz olur. Tuhaf denilen, tuhaf kalmaya mahkum olur.
Sayfa 81 - e kitap