Bir iki saate bitirilebilecek, çerez bir Zweig kitabı. Bir kadının çocukluktan başlayıp yaşamının son anına kadar süren, bir yazara karşı duyduğu sonsuz aşkını anlattığı bir mektup esasında. Kadının yazarla temasa geçmiş olmasına karşın adamın özgür yaşam stili ve kadının aşkının nasıl da ebedi olduğunu anlatıyor diyebiliriz kısaca... Kadının, adamdan olan çocuğunun ölümünün ardından yaşadıklarını yazmaya karar verdiğini belirterek başladığı bu mektupta kadının çocukluğunda ona karşı neler hissettiğini, oradan taşınması gerektiğinde bile ona bağlılığını nasıl da koruduğunu, onunla tekrar bir araya gelmek için neleri göze aldığını, farklı dönemlerde bir araya geldiklerini fakat adamın bunu hatırlamayışını anlatıyor. (Spoiler olabilir) Kadın, bir buluşma sırasında yazarın kendisine beyaz gül vermesi üzerine yazarın her doğum gününde ona beyaz gül gönderiyor ve ölümünden sonra da yazarın kendisine doğum günlerinde beyaz gül alarak kendisini anmasını istiyor. En etkileyici bulduğum bölüm buydu açıkçası, ölmek üzere olan ve çocuğunu kaybetmiş bir kadının o anda bile sevdiği adamı düşünmesi, onun mutlu olmasını istemesi...bu bir istekten ziyade bir yakarış...

Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,6bin okunma

·

24 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Beyza Şafak