İşbirlikçi yaklaşımın mantığını anlamak için, Türk asıllı toplum bilimci Muzaffer Şerif ve iş arkadaşlarının çok ilgi çekici 40 yıllık araştırma programını tekrar incelemekte fayda vardır. Gruplar arası çatışmalardan etkilenen araştırma grubu erkek çocukların gittiği yaz kampında gelişen bu süreci incelemeye karar verdiler. Çocukların hiçbiri bir deneyin parçası olduklarını bilmemelerine rağmen, Sherif ve arkadaşları kampın sosyal ortamını ustaca manipüle ederek grup ilişkileri üzerindeki etkisini gözlemlemişlerdir.
Araştırmacılar, kötü niyetin ortaya çıkması için çok bir şey yapmaya gerek olmadığını öğrenmişlerdir. Çocukları iki ayrı yaşama kabinlerine ayırmak gruplar arasında "bize karşı onlar" duygusunu yaratmaya yetmiştir; bu iki gruba isim vermelerini söylemek de rekabeti daha da artırmıştır (Kartallar ve Gevezeler). Çocuklar kısa süre sonra diğer grubun başarılarını ve özelliklerini aşağılamaya başlamıştır; ancak, bu gibi düşmanlıklar araştırmacıların gruplar arasında rekabete dayalı aktiviteler düzenlediklerinde ortaya çıkan düşmanlık yanında çok az kalmıştır. Barakalar arası hazine avları, çekme savaşları ve atletik yarışmalar çatışma ve laf kavgalarına yol açmıştır. Yarışmalar sırasında, karşı takımın üyelerine "hileciler", "sinsiler" ve "sinir bozucular" denmiştir. Daha sonra, barakalar yağmalanmış, karşı grubun bayrakları çalınmış ve yakılmış, tehdit edici afişler yazılmış ve yemek sırasında itişip kakışmalar yaşanmıştır.
Bu noktada Sherife, uyumsuzluğun formülü çok basit ve kolay gelmiştir: Katılımcıları gruplara ayırın ve kendi yağlarında kavrulmalarına izin verin. Daha sonra, süregelen rekabeti biraz daha alevlendirin. Ve işte karşınızda gruplar arası artan nefret.
Daha sonra araştırmacılar daha da zorlu bir konu ile karşılaştılar: Var olan düşmanlığı nasıl yok ederiz? İlk önce grupları daha sık bir araya getirerek irtibat yaklaşımını denediler. Sinema ve sosyal etkinlikler gibi ortak aktiviteler hoş olsa da sonuçları felaket olmuştur. Pikniklerde yemek savaşları yapılmış, eğlence programları bağırma yarışmasına, yemek sıraları itme kakma maçına dönüşmüştür. Sherif ve araştırma ekibi, Dr. Frankenstein gibi artık kontrol edemedikleri bir canavar yarattıklarından endişe duymaya başlamıştı. Daha sonra, mücadelenin en üst noktaya ulaştığı zamanda basit ve etkili bir strateji denediler.
Gruplar arasındaki rekabetin herkese zarar vereceği durumlar yarattılar; ortak fayda için işbirliği gerekliydi. Gün boyu dışarıda olunduğu bir zaman yemek almak üzere şehre gitmek için kullanılan kamyon yolda bozulmuştu. Çocuklar bir araya geldiler ve aracı tekrar çalıştırmak için birlikte ittiler ve çektiler. Başka bir zaman, araştırmacılardan biri, uzak bir borudan gelen kampın su deposunu kapattı. Ortak bir kriz ile karşı karşıya kalan ve beraber çalışmaları gerektiğinin farkına varan grup gün bitmeden sorunu bulmak ve çözmek için uyumlu bir şekilde çalıştı. Yine işbirliği gerektiren başka bir durumda, gruba istedikleri bir filmi kiralayabilecekleri ancak kampın parasının yetmediği söylendi. Tek çözümün kaynakların birleştirilmesi olduğunun farkında olan gruplar, film için paralarını birleştirdiler ve beraber keyifli bir akşam geçirdiler.
Bir anda ortaya çıkmamış olsalar da bu işbirliklerinin sonuçları çarpıcıydı. Ortak hedefler için yapılan başarılı güç birlikleri yavaşça iki grup arasında köprü oluşturdu. Çok geçmeden sözlü kavgalar son buldu, sıralardaki itişmeler durdu ve çocuklar yemek masalarında karışık bir şekilde oturmaya başladılar. Dahası, en iyi arkadaşlarını sıralamaları istendiğinde, daha önceki listedeki (sadece kendi gruplarındaki) isimlere karşı gruptaki çocukların isimleri de eklendi. Hatta bazıları arkadaşlıklarını tekrar değerlendirme fırsatı verdikleri için araştırmacılara teşekkür etti çünkü bir önceki değerlendirmeye göre fikirlerini değiştirmişlerdi. Bir keresinde, çocuklar -daha önce karmaşa yaratacak olan ancak o noktada çocuklar tarafından bizzat istenen- tek bir otobüsle kamp ateşinden dönmüşlerdir. Otobüs mola vermek için durduğunda ellerinde sadece 5 dolar kalan grup daha önce düşmanları olan diğer grubun üyelerine milkshake ısmarlamışlardır!
Bu şaşırtıcı değişimin kökleri çocuklar birbirlerini rakip yerine müttefik olarak gördükleri zamana götürmektedir. Buradaki can alıcı prosedür araştırmacıların gruplara ortak hedefler vermesidir. Rakip grup üyelerinin birbirlerini arkadaş, yardımcı, dost ve dostun dostu olarak görmelerini sağlayan bu hedeflere ulaşmak için yapılan işbirliğiydi. Başarı ortak çabadan çıkınca bu başarıda ekip arkadaşı olanlara karşı düşmanlık beslemek zordu.