Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

115 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Hayatın Kendisi Bir Uzun Hikâye
Beni; okuduğum kitaplar, dinlediğim türküler, şiirler bitirecek, bunu hissediyorum. Beni gurbet bitirecek, biliyorum. Hani hepimizin Hayati İnanç'ın sesiyle bildiğimiz bir şiir mısrası var ya; "Gurbet eli bizim için yaptılar." diye... Gurbet eli Ali için, Mustafa için ve belki de benim için yaptılar. Ben kendi uzun hikayemin Alisiyimdir belki de... Kim bilir? Bir kaç Pdf kitaptan sonra satın alıp, sayfaların kokusunu içime çektiğim ilk kitap. Hatrı sayılır sayıda kitapla dolu raflar uzakta kaldı. Hayat, bazı şeylere yeniden başlamamızı ister. Tıpkı Ali gibi. Gittiği hiçbir yerde kalıcı olamamış, ömrünü gurbetlerde geçirmiş, eşinin mezarına dâhi uzak kalmış Ali gibi. Fakat o, gittiği her yerde yeniden başlamasını bilmiş, en zor zamanlarda bile gülmeyi başarmış. Yeniden kitaplarla dolu raflar kurmak için örnek alınacak bir insan. İnceleme yazmak da artık çok zor geliyor bana. Saatlerimi alıyor bu iş. Kimse okumayacak onu da farkındayım ama ara sıra yazmak da gerekiyor. İşleyen demir ışıldar misali. Ben şu an pasımı silmeye çalışıyorum.
Beyhude Ömrüm
Beyhude Ömrüm
ile ilk kez
Mustafa Kutlu
Mustafa Kutlu
okumuştum. Aslında en çok bu kitaba inceleme yazmak istemiştim ama o enerjiyi kendimde bulamamıştım. Belki bir gün denerim. Her neyse... Koşuşturmayla, telaşlarla, gecikmelerle, ayrılıklara, hüzünlerle geçen günler içinde hepimiz biraz sakinliğe, biraz huzura, biraz yerimizde durmaya ihtiyaç duyuyoruz. Kimisi tatile çıkar, kimisi saatlerce yürür, kimisi üç beş dost ile sohbete vurur kendini, kimisi yalnız kalır... Bu liste uzar gider. Mustafa Kutlu öyle bir yazar ki, o listenin başına yazarım. Sığınacak liman arayanlara göre bir yazar. Her sayfasında huzur, bütün telaşlardan arındırılmış sakinlik akıyor kalbinize. Bu yılın şimdiden iyi ki tanıştık dediğim yazarı. Kitabın kapağında Kenan İmirzalıoğlu'nu görünce anladım ki kitabımızın bir de filmi var ve bu filmin kötü olma ihtimali yok. Ee ben bu filmi görmüşüm zaten ama izlemek aklımın ucundan bile geçmemiş. İzlemekle aram pek iyi değildir, büyük eksiklik. İzlediğim çoğu şeyin de sonunu getiremiyorum. Ama bir izleme listesi yapsaydım, ilk sıraya Uzun Hikaye'yi yazmıştım bile. Aslında hepimiz gurbeti yaşıyoruz. Kimimiz sevdiğinden uzak, kimimiz ailesinden, kimimiz kendini bu çağa ait hissetmiyor, kimimiz yalnızlığın gurbetinde. Hepimiz eve dönmeyi bekleyen gurbetçileriz. Ev sadece dört duvarı olan, bacası tüten taş yığını mıdır? En zor zamanlarda gelen teselli cümlesi de bir ev sayılmaz mı? Özlemini çektiğin şeye kavuşmak da eve ulaşmak demek değil mi? Kitaplar da başımızı sokacak evimiz değil mi? Dedim ya, hepimiz gurbeti yaşıyoruz. Sayısız insan tanıyoruz, her gün yüzlerce insanın yanından geçiyor, yüzlerine bakıyoruz. İnsanlarla dolu meydanlar, dipdibe evler, adım atacak yer kalmamış otobüsler... Sahi bu kadar kalabalık bir dünyada gurbetimizi kaç kişi ile paylaşıyoruz? Kaç kişi bizim sığınacağımız evimiz, limanımız? Biraz da kendimizi sorgulayalım! Biz kaç kişiye sığınak olmayı başardık? Galiba hepimiz bir çok şey başardık da, birbirimizi anlamayı, dinlemeyi başaramadık. Yazarın dediği gibi: "Gökkubbenin altında yapayalnız bir adam..." Biliyorum, hepimiz bu koca mavi göğün altında küçük yalnızlarız. Memleketini, evini arayanlarız. Bir de trenler, vagonlar, lokomotifler, raylar... Ayrılık getirirler. Hani çocukluğumuzun da türküsü olan "Kara Tren" vardı. Okurken kitabı, çokça anımsadım onu da. Eskiler güzeldi... Dumanını savura savura kıvrılır yollarda kara trenler. Kapkara, is dolu dumanı. Acaba bir köşeye atılmış, kullanılmayan vagonları çiçek bahçesine çevirenler bugün de var mıdır? Münire gibi, sevdiğiyle her yere giden, gittiği yerleri güzelleştirenler var mıdır? Herkesin hayatında vardır böyle birisi, biliyorum. Adına "anne" demişler... Uzun Hikâye'ye eminim ki daha uzun, daha anlamlı bir inceleme yakışırdı. Bu işi pek başaramıyorum ben. Yine de benim de bir kaç satırım olsun istedim bu güzel kitaba dair. Hızla akıp giden dünyaya bir mola vermek isterseniz ya da tekrardan eskisi gibi kitap okumak istiyorum diyorsanız Mustafa Kutlu okuyun. Bu da biraz reklam cümlesi gibi oldu. Tavsiyeyi de verdiğmize göre bu incelemeyi bitirmenin zamanı geldi. Aklıma gelmişken; belki bir gün oturur, gurbetimizi yazarız. Ama biliyorsunuz ki, uzun hikâye...
Uzun Hikâye
Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336,2bin okunma
··
532 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Ela okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme daha. Hepimiz gurbeti yaşıyoruz lafı ne doğru. Hepimiz bir şeylerin eksikliğini özlemini taşıyoruz sahi. Bunu telafi etmek için belki de tüm bu çırpınışlarımız, tüm bu çabamız. Bunun filmini izleme fırsatım olmuştu cidden etkilemişti beni. Şu alıntı ile yorumuma son vermek istiyorum "Ayakkabılar eskir be Ali'm, her şey eskir. Bak, sen hala sevdiğim adamsın. Sen eskime."
Mehmet Emin Akın okurunun profil resmi
İnsanların da eskidiğine şahit olduk hepimiz. En çok da bu üzdü belki. Sahi bu yoruma bir şarkı yakışır: youtu.be/JfBhmKmXMZg
1 sonraki yanıtı göster
Şahsenem okurunun profil resmi
çok keyifli bir inceleme olmuş, insan kendinden bir parça buluyor cümlelerin arasında, tebrik ederim ☺️ gurbeti gerçek anlamda da yaşıyorsun şimdi, boş zamanın olduğunda filmini de izlemelisin.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.