Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

300 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kan Konuşmaz
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
şiirleri ile oldukça tanınan, döneminde anlaşılamamış, hükümet tarafından ''vatan haini(!)'' olarak nitelendirilmiş gönlü memleket sevdası ile dolu bir değerimizdir. Kalemi keskin, fikirleri kıymetli yazar uzun süre Bursa Cezaevi'nde tutuklu kalıp sonrasında yurt dışına kaçmak zorunda kalmış, Ömrü boyunca ümit etmiş, yaşama azmini kaybetmemiş hayatı ciddiye almıştır. Öyle ki yetmişinde bile zeytin dikmeyi ögütlemiş fakat ne yazık ki 61 yaşında 1963'de Moskova'da vefat etmiştir. Hep beklediği ''Kapım ardına kadar açık bekledi seni! Niye böyle geç kaldın?'' diyerek sitem ettiği adalet terazisini göremeden hayata gözlerini yummuştur. Şiiirleri ile öne çıksa da Nazım'ın kaleminden süzülen tohumlar roman ağacında da hayat bulmuş, yaşadığı çağın sancılarını anlatan bir sergüzeşte dönüşmüştür.
Kan Konuşmaz
Kan Konuşmaz
yazarın ilk romanlarından, tefrika olarak yayınlanmaya başlayan romanda Meşrutiyet sonrasından başlanarak yaklaşık 25 yıllık bir dönem anlatılır. Nuri Usta özelinde o dönemde padişaha bakış, zengin fakir arasındaki uçurum, Kurtuluş yılları, çekilen açlık-yoksulluk ve taze cumhuriyette şirazesi kaymış adalet terazisi çok güzel özetlenmiştir. Hayatını torna tezgahından kazanan Nuri Usta savaş yıllarında bir gözü kusurlu olduğu için savaşa alınmaz ama askeriye emriyle geri hizmette sanayici iyi kalpli(?) iş adamlarının yanında vatana hizmet eder. 1918'de savaş bitip de bu görevi tamamlayınca işverenler ve işçiler arasında geçen şu muhabbet yıllar geçse de değişmeyen harp/sulh farketmeksizin zengin-fakir ayrımına çok güzel örnektir. '''Patron:Savaş bitti, düşman İstanbul'a girdi. Bu kadar kan boşa aktı, bu kadar mahrumiyete, açlığa, sefalete boşa katlandık... işçilerden biri yüksek sesler güler, Ali bey kızarak - Ne gülüyorsun be? Sende hiç hamiyet yok mu? İşçi: Ali Bey, dedi. benim kardeşim Kafkas'da öldü. Ben buraya gelmeden 3 yıl cephede idim. 3 yara alıp gazi olunca buraya geldim. yıllardır açlık ve yokluk içindeyiz, şimdi gelmiş bize traş ediyorsun. Senin kimin kimsen öldü mü? Evinde bir gün olsun şeker, ekmek, yağ eksik oldu mu? Haydi, çek arabanı, doldur papelleri bavula, kaç Avrupa'ya...'' bu olay sonrasında tabi yine gariban işçiler cazalandırılır. En sevdiğim karakter Ömer... Adı gibi cesur, gözüpek, kadir-kıymet bilir ve Nuri Usta'yı müdafaası takdire şayandır. Kitapta en güzel işlenen unsur herşeye rağmen ümitli olmak, şairin dediği gibi: ''Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız, Yani, artık o beyaz masadan hiç kalkmamak ihtimali de var. Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini Biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına, Hava yağmurlu mu diye bakacağız pencereden, Yahut da yine sabırsızlıkla bekleyeceğiz En son ajans haberlerini.'' Yazar yaşadığı hapishane günlerinde özlem çektiği en basitinden ay ışığı, güneş gibi şeyleri, dönemin adalet sağlayıcılarının keyfi yargılamalarını, zenginin elini kolunu sallayarak gezmesini çok ince şekilde işlemiş. Kitapta Samipaşazade Sezai'ye, Maksim Gorki'ye, Tevfik Fikret'e selam çakılmış, bizden de selam olsun.. Tek sıkıntı tefrika halinde yayınlandığı için son birkaç sayıda eksiklik olup final kısmının okuyucuların ağzı ile tamamlanması, keşke hepsini Nazım kaleminden okuyabilse idik. Diğer romanları okumaya devam edeceğim.. Okuyun-okutun..
Kan Konuşmaz
Kan KonuşmazNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 2017760 okunma
·
323 görüntüleme
yasemin sezgin okurunun profil resmi
Çok güzel elinize sağlık
John Coffey okurunun profil resmi
Teşekkür ederim hocam🙏
Çalıkuşu Habibe okurunun profil resmi
👌👍👏👏👏
John Coffey okurunun profil resmi
Teşekkür ederim hocam🙏
Emet Denizci okurunun profil resmi
Taze bitti kitap, ben de çok sevdim. Emeğinize sağlık, güzel inceleme olmuş.👏🏻
John Coffey okurunun profil resmi
😉teşekkür ederim hocam.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.