Her şeyden önce Osmanlı tıbbında en etkili unsur olarak İslâm görülmektedir. Ancak Türkler'de İslâmiyet'ten önce de bir hekimlik müessesesi olduğu unutulmamalıdır. Uygurlular'ın, Karahanlıların, Orta Asya ve Çin tıbbının mirası özellikle Selçuklular döneminde tıbb-ı nebevi ve takip eden yıllardaki İslâm kültürü potasında karışmış ve kendine özgü kişiliği olan bir tıbbi anlayış ortaya çıkmıştır.! Ebü Bekir er-Râzi'den İbn Sinâ'ya, Hacı Paşa'dan Sabuncuoğlu Şerefeddin'e giden oluşum çizgisinde olgunlaşan bu tıp anlayışı, asıl temeli meydana getirmektedir. Tıp ile İslâmi öğretiler ilişkilendirilmiş, Kur'an buyruğu ve İslâm peygamberinin ilkeleri dışına çıkmamaya özen gösterilerek bilimsel araştırmalar ve pratik uygulamalar sürdürülmüştür.