Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

56 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
41 günde okudu
Çocuğa Görelik İlkesi Açısından Değerlendirme Denemem
Metin Dışı İnceleme Kitabın yazarı Samed Behrengi, çevirmeni Haşim Hüsrevşahi ve resimleyeni Mehmet Sönmez’dir. İncelenen kitap Can Çocuk Ekim 2021 58. baskıdır. 12,5x19,5 ebadına, 96 sayfaya, karton kapağa ve 2. hamur kitap kağıdına sahiptir. Ayrıca 12 punto ve Times New Roman yazı tipi kullanılmıştır. Kâğıt göz yormayacak bir kağıttır ve yeterince sağlamdır. Yazı boyutu ise okunaklı boyuttadır. Kitabın boyutu ise hitap ettiği kitlenin rahatlıkla taşıyabileceği bir boyuttur. Kapağın en üst kısmında yazarın adı, onun altında kitabın adı, onun altında ise çevirenin adı ve resimleyenin adı verilmiştir. En alt ortadaysa yayınevinin adı bulunmaktadır. Sırt kısmındaysa yazar ve kitabın adı bulunmaktadır. Bu kitabı bulmayı kolaylaştıracak bir özelliktir. Tam ortada Küçük Kara Balık’ın hançerli bir resmi koyulmuştur. Bu resim kitabın içeriğiyle uyum sağlamıştır. Kenarlara karakalem havasında tasvirler serpiştirilmiştir. Arka kapaktaysa karakalem çalışmaları bulunmasına karşın resim eklemesi yapılmamıştır. Kitap içerisinden bir alıntı yapılmış ve yazar hakkında bilgi verilmiştir. Kitap içerisinde çok sayıda siyah beyaz resme yer verilmiştir. Bu resimler içerikle uyum sağlamıştır. Fakat resimler olay örgüsüne göre yerleştirilmemiştir. Örneğin ana karakterimizin bir balık grubuyla konuşması sayfa 32-34 arasında anlatılırken ilgili resim sayfa 37’de verilmiştir. Hem renksiz oluşu hem uygun yerlerde kullanılmayışıyla başarısız olunmuş denebilir. Metin İçi İnceleme Konu: "Ben bilmek istiyorum; gerçekten de yaşamak dediğimiz şey şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret; yoksa dünyada başka şekilde yaşamak da mümkün mü (s. 13)?” diyerek bilinmeze doğru yol alan cesur bir balığın özgürlüğe ulaşma çabasının ve yeni yerler keşfetme merakının öyküsü anlatılmıştır. Konusu 9-14 yaş aralığı için gayet uygundur. Fakat kitap 7 yaş ve üzeri etiketine sahiptir. Buna katılmamaktayız. Son kısımda görüş bildirilecektir. Tema/Ana Fikir: Kitabın vermek istediği temel ileti kararlılık, mücadeleci ruh, liderlik ve özgürlüktür. Bu temel iletiler örtük şekilde verilmiştir. Çocukları akıl yürütmeye ve sorgulamaya itebilecek niteliktedir. Kişi/Varlık Kadrosu: Kitabın ana kahramanı Küçük Kara Balık’tır ve olaylar onun üzerinden ilerler. Yan karakterler ise şunlardır: Küçük Kara Balık’ın annesi, komşu balık, kurbağa yavruları, anne kurbağa, yengeç, kertenkele, testere balığı, ceylan, minicik balıklar, ay, pelikan ve balıkçıl. Zaman: Masalın yaşlı balık tarafından anlatılış zamanı Çille Gecesi. Masal ise öğrenilen/duyulan geçmiş zaman veya rivayet yoluyla aktarılmış. Zaten girişte formel kullanılmış. Mekân: Masal ninesi görevini üstlenen yaşlı balık masalı denizin dibinde anlatıyor. Masal ise dere, ırmak, gökyüzü, deniz, pelikanın kesesi, balıkçılın midesi gibi yerlerde geçiyor. Masalımsı özellikler barındırması nedeniyle mekân net değildir ve gerçekliği yansıtmaz. Ancak çocuk rahatlıkla kendi çevresine uyarlama yapabilir. Bakış Açısı ve Anlatıcı: Bu kitap daha ziyade bir masal anlatısı olduğu için buna cevap vermek pek mümkün değil. Fakat masal anlatısına geçmeden önceki başlangıç kısmı hâkim bakış açısına sahip anlatıcıya sahip. Masal kısmı ise gözlemci bakış açısı olabilirmiş gibi geldi bana. Fakat bir masalı bu şekilde değerlendirmek zor. Dil ve Üslup: Daha çok sade üsluba yakın kalmış diyebiliriz. Fakat günümüzde bu tarz üslup ayrımları pek geçerliliği kalmış şeyler değildir. Çünkü Buffon’ın dediği gibi: “Üslup yazarın ta kendisidir.” Özellikle burada çevirmen diye bir faktörün bulunduğu da bir gerçek. Dili ise oldukça sade bir dildir. Çocuğun söz varlığına katkı sunacağını düşündüğümüz deyimler, kelime ve kelime gruplarının bazıları şu şekilde: Gözüne uyku girmemek (s.12), düşünüp durmak (s.12), sızlanıp durmak (s.13), aklını yitirmek (s.14), bücür (s.14), filozof (s.14), yoldan çıkarmak (s.15, s.24), başını dağa taşa vurmak (s. 17), saçma sapan konuşmak (s. 16), ortadan kaldırmak (s.17), bastıbacak (s. 17), aymazlık (s. 18), cahil (s. 21), kafayı üşütmek (s. 22), cafcaflı (s. 23), el ayası (s. 24), ukala (s. 30 ve 40), hemcins (s. 31), aksamak (s. 32), ağlayıp sızlanmak (s. 38), insaf küpü (s. 40), muhallebi çocuğu (s. 42), yüz karası (s. 50), namussuz (s. 51). Kitapta ikilemelere de yer verilmiş: koca koca (s.12, s.23), kımıl kımıl (s.20), soy sop (s.20), soysuz sopsuz (s.23). Tezat kelime kullanımı da yapılmış: başı sonu (s.12), sabahtan akşama (s.21). Çeşitli cümle türleri kullanılmıştır. “Yılın en uzun gecesi, Çille Gecesi’ydi.” gibi isim cümleleri, “İyi ki de öldürdük onu.” gibi devrik cümleler, “Yani biz cahil miyiz?” gibi soru cümleleri, “Bu zor bir iştir ama insanlar istedikleri her şeyi…” gibi eksiltili cümleler kullanılmıştır. Cümlelerin çoğu basit cümlelerdir ve kısadır. Bu sayede çocukların ilgisini çekmektedir. İletiler: “Ama canım yavrum, derenin başı sonu yok ki (s. 12)!” gibi bir sürü skolastik düşünce barındıran cümleye karşı “…her şeyin bir sonu yok mu (s. 12)?” gibi sorgulayıcı cümlelerle karşılık verilmiş ve bunun üzerinden hem örtük hem toplumsal mesaj verilmiş. Skolastik düşüncenin bazı örnekleri şunlardır: “Dünya işte bizim yaşadığımız yerdir, hayat da bizim yaşadığımızdır (s.14).”, “Başka bir dünya yok (s. 18)!”, “Suyun dışı da ne demek (s. 22)…”, “Balıkla salyangozun arkadaşlığı! Duyulmuş şey değil (s. 16)!”. “Sen belki de bu sözleri başkaları küçük balığa öğretti diye düşünüyorsun (s. 13).” toplumsal ve örtük ileti barındırıyor. “Örneğin şunu öğrendim ki balıkların çoğu yaşlanınca ömürlerini boşuna geçirdiklerini söyleyip yakınırlar (s. 13).” toplumsal ve örtük ileti barındırıyor. “Zaman çok değişti! Çocuklar annelerine akıl öğretmeye kalkışıyor (s. 14)!” evrensel ileti barındırıyor. “… hala aynı cahil, gözü kulağı kapalı balık olduğumu görmek istemiyorum (s. 14).” toplumsal ve örtük ileti barındırıyor. “Benim aklım var, kendim anlıyorum, gözüm var görüyorum (s. 15).” evrensel ve örtük ileti barındırıyor. “Hak etmişti. İyi ki de öldürdük onu. Unuttun mu gittiği her yerde neler konuşurdu (s. 16)?” bunu görünce aklımda Reşad Halife suikastı geldi mesela. Yine skolastik düşünce barındıran bir güruh sesleniyor burada. Neredeyse tüm ileti türlerini barındırdığını düşünüyorum. “Sen bizi derin bir aymazlık uykusundan uyandırdın (s. 18)…” evrensel, toplumsal ve örtük ileti barındırıyor. Şurada örtük iletiyle kararlılık işlenmiştir: “Evet, her şeye rağmen gitmeliyim.” (s.34). “Ama yalnızca düşünmek olmaz ki (s. 38)!” örtük ileti barındırıyor. Daha birçok ileti var fakat hepsini veremem. Zaten bu yüzden bir dönem ülkemizde yasaklıydı. İran gibi skolastik düşünce ülkelerinde hala yasak. Özet Yaşlı bir balık çocuklarını ve torunlarını toplayarak bir masal anlatıyormuş. Bu masalda Küçük Kara Balık adındaki bir balığın başından geçenleri anlatıyormuş. Bu balık monoton hayatından çok sıkılmış. Bir gün annesine derenin sonuna gitmek istediğini söylemiş. Skolastik düşünceye sahip annesi ve bulunduğu toplumdakilerle yaşadığı tartışmanın nihayetinde oradan ayrılıp yola koyulmuş. Bir gölete düşmüş. Bu göletteki kurbağa yavruları ve anneleri de skolastik düşünceyi savunuyormuş ve saldırgan tavır sergiliyorlarmış. Balık oradan da ayrılmış. Kurbağa yemekte olan bir yengeç ile karşılaşmış. Yengeç onu kandırıp yemeye çalışmış ama ona kanmamış. Sonra aynı bölgenin kıyısında aydın bir kertenkele görmüş. Ondan bilgi ve bir hançer almış. Sonunda ırmağa varmış ve minicik balıklarla konuşmuş. Arkasından gece olmuş ve ay ile biraz muhabbet etmiş. Ondan da bir şeyler öğrenmiş. Sabah olunca minicik balıklardan bazılarının kendisiyle beraber gitmek için geldiklerini görmüş. Onlarla konuşurken pelikanın kesesine hapsolmuşlar. Hançer sayesinde buradan tek başına da olsa kurtulmuş. Sonunda denize varmış. Burada kendisi gibi aydın balıkların olduğu bir sürüyle karşılaşıp sohbet etmiş. Ardından bir balıkçıl tarafından yakalanmış. Balıkçılın ağzından hileyle kurtulmuş ama yine yakalanmış. Balıkçılın midesinde minik bir balık görmüş. Onun kurtulmasını sağlamış. Kendisi balıkçılı hançerle öldürmüş. Fakat o günden sonra kendisini gören olmamış. Masal ninesi masalı burada bitirmiş ve Küçük Kara Balık’a ne olduğu bahsini yarına bırakmış. Çocuğa Göre Midir? 9-11 yaş arasındaki çocuklara, yani Türkçe öğretmen adayı olarak benim hedef kitlem olan çocuklara uygun olduğunu düşünüyorum. Öldürme, şiddet gibi ögeler barındırdığı için çocuklara göre olmadığını söyleyenler gördüm. Evet, kitabın hedef kitlesini 7 yaşından başlatırsanız bu ögeler olumsuz etki bırakabilecek niteliktedir. Fakat kitabın bu kategoride olmaması gerektiğini, somut işlemler döneminden soyuta geçişi neredeyse tamamlanmış çocukların üzerinde olumsuz etkiden çok olumlu etki bırakacağını düşünüyorum. Bir dilci olmayı hedefleyen benim açımdan çocuğun söz varlığına olumlu katkı sağlayacak bir kitap gibi duruyor. Ayrıca çocuğun ufkunu genişleteceğini düşünüyorum. Bunun yanında ülkemizin de içine düşmüş olduğu skolastik düşünceden sıyrılıp eleştirel ve sorgulayıcı bir bakış açısı kazanmasını sağlayacağını da sanıyorum. Çocuğu benmerkezci yapıdan da kurtaracak bir niteliğe sahip. Kitabın sonunda Küçük Kara Balık’ın akıbetinin verilmemesi merak duygusunu kabartacak bir bitiş olmuş. Çatışmaların anne üzerinden verilmesi de ayrı bir hoş olmuş. Ben kesinlikle çocuğa göre olduğunu düşünüyorum ve öğrencilerime okutacağım.
Küçük Kara Balık
Küçük Kara BalıkSamed Behrengi · Can Yayınları · 202330,9bin okunma
·
108 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.