Boşluk sonsuzluğun boyutudur. ''Eğer sonsuzluğu, kesintisiz dünyevi süreklilik olarak değil de zamansızlık olarak alırsak, ebedi yaşam şimdide yaşanlara ait olur'' diyor Wittgenstein. Bizim, nefes kesici güzellikte bir şey gördüğümüzde ya da bizi sonsuzluğa götürüyora benzeyen bir müzik parçası dinlediğimizdeki gibi zamansızlık deneylerine yönelik insani umudumuz, bu deneyime sürekli bağlanmaktır. Edna St. Vincent Millay, bunu ''Beethoven'i dinlerken'' adlı sonesinde gösteriyor:
Tatlı sesler, ah güzel müzik, kesilme!
Beni gene dünyaya atma.
Ve gene ''Tanrı'nın Dünyası'nda:
Ey dünya, bunları yeterince kapatamam!
... Tanrım korkuyorum
Dünyayı bu yıl çok güzel yaptın
Ruhum bütün ama benim dışımda - düşmesin
Hiçbir yanık yaprak, lütfen hiçbir kuş ötmesin.