Korkunç derinliğinin çekiciliğinden kendilerini kurtaramadıkları bir uçuruma eğilir gibi düşüyorlardı birbirlerinin üstüne. Sıkı sıkıya, şehvetle, korkuyla kıvranarak birbirlerine sarılmış, yuvarlanıyorlardı. İçinde kıvrandıkları bir baş dönmesi ikisini de bu yuvarlanışın çılgınlığında birleştirmişti. Ama o andaki korkulu istekleri, kaygılı bekleyiş sancıları arasında, gerçeğe gözlerini kapamak, mutlu günlerin geleceğine, rahat bir ömür süreceklerine inanmak zorunluluğunu duyuyorlardı. Birbirlerinin karşısında titredikçe, dibine yuvarlanmak üzere oldukları uçurumun dehşetini daha çok seziyorlardı. Gene bu korkudur ki onları mutluluk rüyaları içinde yaşatıyordu.
Sayfa 124Kitabı okudu
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.