Bu erimiş-duvarlar’ın ötesi üstünde
Eski bir kalmak-masalı, küçük.
Nasıl, kime ne denir buradan.
Unutmak korkusu, anmaktır, büyük..
Oralardan kal duyulur o yüzünde.
Erimiş duvarların bu-ötesi üstünde.
Nasıl, kime ne denir, gel, buradan..
Anmak, hatırlamaktan soğuktur..
Erimiş bu-duvarlar’ın ötesi üstünde
Duran-şimdi, büyümüş bir çocuktur,
Daha da olmak için, şimdi susan..
Buralardan gel duyulur o yüzünde.
Yalnızlık değilmiş, duvarlar varken.
Ona bir uzanış dense olurmuş.
Onların ardı şimdi, en-yakın gelen.
Demek çocuk kendini duvarlarken
Çıkıp kendinin önünde durmuş..
Duvarlar kendilerine-duvar’ken.
Artık duvarlar erimiştir.
Bürün bahçeler gel’siz kapalı.
Çocuk bu ara büyümüştür.
Anlamazlar ona açık kalmıştır.
O şimdi, gitmek-nedir biliyor.
Asıl-şimdi duvarlar olmalı.