Bütün insanların temel ihtiyaçları aynıdır. İnsan olarak yaşamanın gerektirdiği en temel fizyolojik, sosyolojik ve psikolojik ihtiyaçlar vardır. Bunlar sağlanamazsa insanca yaşamaktan bahsedemeyiz. Bir şeylerin eksikliği, hayatın diğer yönlerini de etkiler.
İnsanın fizyolojik ihtiyaçlarını beslenme, uyuma, evlenme, barınma, sağlıklı olma olarak sayabiliriz. İnsanın sosyolojik ihtiyaçlarını sosyal olmak, toplum olmak, güvende olmak, çalışıp para kazanmak ve iletişim kurmak olarak sayabiliriz. İnsanın psikolojik ihtiyaçlarını da sevmek, sevilmek, güven duymak, akıl ve ruh sağlığı açısından sorunsuz olmak, sağlıklı iletişim kurmak ve aidiyet duymak olarak sıralayabiliriz.
İnsanların refah seviyesine göre bu ihtiyaçları çoğaltmak veya bu ihtiyaçların kalitesini belirlemek mümkündür. Bazı toplumlar içecek temiz su ve gıda bulamazken, bazı toplumlar da gurme olarak gezme derdinde ve geri kalmış toplumları da daha çok sömürebilmenin yollarını aramakta. Bazı toplumlar her an yukardan yağabilecek bombaların korkusuyla yaşarken, bazıları da bunları kahramanlık olarak dünyaya sunma peşinde. Kimisi ay sonunu zor getirmekte, kimisi de hesabını yapmakta zorlandığı malına mal katma derdinde.
Bazı toplumlar halen tahtalara yazı kazıyarak ve çatısız okullarda eğitim görürken, bazıları da okul ve öğretmen beğenmekte zorlanıyor. Bazıları sıcacık bir yuvanın özlemini yaşarken, bazıları da elindeki bütün nimetleri elinin tersiyle itebilmektedir. Kimisi cebindeki son kuruşu paylaşabilmekte iken, kimisi de komşusu açken tok yatabilmekte.
Kimisi için çalıp çırparak, başkalarını gasbederek beslenmek normalken, kimisi de zerre kadar harama bulaşmama endişesinde. Bütün insanlar şu veya bu şekilde hayatlarını idame etmek için ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Fark helal veya haram olmasında.
Allah bize helali helal, haramı da haram kılmıştır. Hepimiz yaşıyoruz ama, seçimlerimiz kalitemizi, insanlığımızı, dinimizi ve yaşamımızı belirler.