Savaş bitince barışın gelebileceği yanlışına düştük. Gerek Birinci Dünya Savaşı, gerekse Ikinci Dünya Savaşı, insan onuruna, bağımsızlıklara yönelik bir saldırıydı. Saldırma gücümüz bitince barış geldi sandık. Oysa barış, insan onurundan, insanın inanma gereğinden soyutlanamaz. İnançsız, onursuz bir barış, yıkımlar altında ezik bir barış yetmedi arayış içindeki insana, yeni bir çocuk doğurdu: Başkaldırış.