• “Sevgim orman yangını gibi yayılıyor ve yeni bir dünyaya giden ve iki yüzyıl sonra uyanan Aurora Jie-Lin O’Malley'nin hikayesini paylaşıyorum. Bizi yıldızlarda uyurken bulan, bir savaşçının ve gezginin oğlu olan Tyler Jericho Jones'un hikayesini anlatıyoruz kendimize. Bir savaşçının kızı ve dünyayı görmenin her zaman yeni bir yolunu bulan bir gezgin olan Saedii Gilwraeth’i. Dünya tarafından yeterli olmadığı söylenen ve dünyaya onun her şey olduğunu gösteren Finian de Karran de Seel’i. Başarısız olmakla tehdit edildiğinde, arkadaşları için hala atabilecek kadar büyük bir kalbi olan Scarlett Isobel Jones’ı. Yumruklar ve alaylar altında ezilen, onu asla sevmeyenlere bile hizmet etmeye yemin eden Kaliis İdraban Gilwraeth’i. Yeni bir hayat kuran ve bunu bize sunan ve sevgisiyle bizimkinin yolunu açan Zila Madranı. Bizim bir parçamız olan, asla titremeyen, savaşmayı ya da sevmeyi asla bırakmayan Catherine “Zero” Brannock’ı. Büyük ya da küçük, aydınlık veya karanlık bütün hikayelerimizi kendimize anlatıyoruz ve gökkuşağımızın her rengini birlikte görüyoruz.” ————— ♛ ———— BU SERİ NEDEN HALA TÜRKİYE’YE GELMEDİ? SADECE küçük BİR SORU?? Muhteşemdi ve son kitaba kadar asla bitmesini istemediğim bir seriydi. Karakterler o kadar özgün ve derin yazılmıştı ki her birini kendi arkadaşımmış gibi benimsedim. Herbirinin birbirine olan sevgisi ve bağlılığı, birbirlerinden asla vazgeçmeyişleri beni derinden imrendirdi. Akıcı ve asla bitmeyen, zaman zaman karakterler gibi beyin sulanması yaşatan aynı zamanda da asla yormayan bir aksiyondu yaşadığımız. Evet yaşadığımız çünkü yazarlar muhteşem bir dil kullanmış , öyle ki karakterlere uzanıp dokunabilirdiniz. Serinin konusuna gelicek olursak, (Dikkat spoi olabilir.) Aurora Jie-Lin O’Malley yaşadığı hayatına kaldığı yerden tam 200 yıl sonra bir cryotüpte, Aurora akademisinin gözbebeği Tyler’ın Kat’ta onu bulmasıyla uyanıyor. Nedenini ve nasılını onunla birlikte hiçbiriniz bilmiyoruz ama Auri uyandığında sadece yaşı değil aynı zamanda fiziksek özellikleri de değişmiştir, kahkülünde ve sağ gözünde beyaz lekeler vardır. Tyler onu kurtarmak uğruna hayatının törenini, Alfa olarak takım üyelerini seçme şansını kaybeder ve törence seçemeyen ve seçilmeyen diğer geri kalanlarla takım kurmak zorunda kalır. (Ekip 312) (Hepsi ayrı bebek ama Kal+Fin>>) Böylece takım hem ilk görevine hem de Auri’nin ne olduğuna ve kendi gemisinde neden hayatta kalabilen tek insanın o olduğunu keşfetmeye koyulurlar. Birinci kitap(Aurora’s Rising) sonunda asıl düşmanın kim ve onu yenmek için neye ihtiyaçlarının olduğunu çözen takım “Silah” ı bulmaya karar verdikleriyle biter. Silah, benlik duygularını kaybeden ve sadece biz duygusuyla yaşayan organizma olan ve tüm gezegeni bünyelerine katmaya çalışan Ra’haam adı istilayı durdurabilecek tek silahtır. İkinci kitapta (Aurora’s Burning) birbirine bağlanmaya başlayan takım yaşanan bazı olaylarla birbirinden kopmaya ve bazılarının büyük sırlarının ortaya çıkmasıyla dağılmaya başlar. Hatta maalesef takımda bir kaybımız var. Bir yandan hain ilan edildikleri için canlarını kurtarmaya çalışırken diğer yandan ‘Silah’ı bulmaya kararlıdırlar. Auri artık neden yıllar önce infilak eden gemiden kurtulan kişi olduğunu öğrenir ve artık tek bir amacı vardır. Kendisi Tetik’tir ve Silahı kullanabilecek ve evreni istila eden Ra’haam’ı yok edebilecek tek kişi odur. Bu kitapta Fin ve Auri arasındaki kardeşçe olan bağı acayip çok sevdim. Son kitapta ise (Aurora’s End), bütün olaylar altüst oluyor ve takımda herkes hem bir yana savruluyor, hem istilayla uğraşıyor hem de başka bir zamana savruluyor. Evet zamana. Bu son kitapta bir de zaman yolculuyla baş etmeye çalışıyoruz. Auri silahı ele geçirir ancak yanlışlıkla zamanda yolculuk yapmasıyla Silah kullanılamayacak hale gelir. Tyler düşman için yardım toplarken; Auri ve Kal Silah’ı tamir etmeye çalışırken, Fin, Scar ve Zila gerçek zaman geri dönmeye çalışırken Ra’haam evreni ele geçirme çok yaklaşmıştır. Her şeylerini kaybeden Ekip 312 kendilerine de olanan güvenini yitirirler, neyse ki onlara kim olduklarını hatırlatacak küçücük umutları hala oradadır. “Sadece İnan,” (Dip not: Bu arada yapay zeka olmasına rağmen kitaptaki en komik karakterlerden biri olan Macellan’a ayrı bir parantezi açmayı borç bilirim.) *Silent Mode*

Aurora's EndAmie Kaufman · Knopf Books For Young · 20214 okunma

·

1 artı 1'leme

·

408 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

elif