Gönderi

Küntü kenz'den ders okuyunuz.
Küntü kenz özünü, "Ben gizli bir hazine idim. Bilinmeyi istedim." Hadis-i şeriften alır. Genellikle bu hadis'e ateist açıklamalarda 'kibir' yorumu getirilir ancak işin aslı öyle değil elbette. Küntü kenz, evrim teorisinin açıklayamadığı ve varsayımsal (eksik) açıklamalarda bulunduğu alanı açıklar insana. İnsan yokken alemde, Hakk'ın nazarında bir idi. Ve insan, maymun komşusundan ayrılarak kaderinin ona çizdiği yola girdi ve kendini bilmeye başladı. Kendi özünü bilip, kendi içsel adaletini ve yargısını keşfettikçe Hakk'ın ona bahşettiği nurunun farkına varmaya başladı. Dünyayı ağaçlara devreden insan düşünsel gelişimini hızlandırdı inanç boyutunda. Küntü kenz İslamiyet içerisinde Hz. Muhammed ve Hz. Ali ile başlar. “Ben ve Ali, şanı yüce olan Allah'ın kudret elinde bir nur idik. Allah, Adem’i yaratmadan on dört bin yıl önce idi. Sonra Allah, Adem’i yarattığında, bu nuru, O’nun sulbüne yerleştirdi. O nur, sulbden sulbe intikal edip Abdülmüttalib’e kadar vardı. Abdülmüttalib’de bu nur ikiye ayrıldı: O nurun bir kısmı ben ve öbür kısmı ise Ali’dir.” Sonrasında on iki imamların sırrı hakikati olarak devam etti. Ve yolu bu nuru taşıyan evlatlardan devam etti. Bu evlatlar aynı nesile denk gelirse musahip oldular birbirleriyle. Alevilik te musahiplik bu nedenle hayati derecede önemlidir. Dünyanın her yerinde ve her zamanında olduğu gibi insanlar genel olarak maddenin peşine düştüler. Bu nedenle bu yolu tefekkür eden evlatlar devam ettirir oldu. İnsan, üstün, ayrıcalıklı olmamakla birlikte bilgiyi bilme yetisi sayesinde Hakk tarafından nuru ile bahşedildi. Bu biliş öyle bir irade ki, şeytan insan kılığında karşısına çıksa insanın, insan ona da zarar veremez. Çünkü bilir ki onu da Allah yarattı. İşte küntü kenz buradadır. Bu gizli sırrı bilene, sürdürene aşk olsun. Bunu çok güzel bir şekilde anlatan deyişimiz de şudur; sözlerine tek tek dikkat ediniz. youtu.be/zhul5z7NKug
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.