Marx da, yoksulluğun öznel ölçütünün göreli yoksunluk duyguları olduğunu savunur; herkesin kulübelerde yaşadığı bir köyde kimse kendisini yoksul hissetmez, ama günün birinde köye bir villa yapılınca, köylüler kendilerini yoksul olarak görmeye başlar.
Günümüzde medyanın işlevlerinden biri, bize ulaşamayacağımız lüks yaşamları göstererek göreli yoksunluk, yetersizlik ve kıskançlık duygularımızı artırması, açgözlülüğü ve tatminsizliği körükleyerek içimizde yaratılan bu yapay boşluğu, ancak daha fazla tüketebilirsek dolduracağımız yanılsamasını yaratmasıdır. Oysa bu, dibindeki delik gittikçe büyüyen bir kovayı doldurmaya benzer.