Cesur Yeni Bağımlı Dünya
Bu evrenin bizi uyardığı en önemli şeylerden birisi bence insanların duygusal bağlarını kaybetmeleri. Bir insan duygusallığını yitiriyorsa, hayatta kalmaya çalışan bir hayvandan başka herhangi bir şeye benzeyemez. Her ne kadar bizi biz yapan zekamız olsa da, o zekayı işlevsel kılan duygularımızdır. Merak duygusu olmasa felsefe ortaya çıkmazdı, felsefe ortaya çıkmasa günümüzdeki bilimlerin çoğu denizin en karanlık yerlerinde kalır, gün ışığı göremezlerdi. Bunun gibi sayılacak bir çok duygu ve ortaya çıkan bir çok alan vardır.
Evrenin benim açımdan ikinci en göze çarpan uyarısı kitabın sonlarında geçen bir konuşmada mevcuttu. Toplumu ayrıştıran şeyler okumanın yasak olduğunu anlıyorduk. Tarih öğrenmeye geçmişte ne olduğunu bilmeye yaşayan insanların hakkı yoktu, bu onların beyinlerini düşünmeye iter ve sistemi sorgularlardı. Her ne kadar uykuda öğrenmeyle insanların aklı kontrol edilmeye çalışılsa da, böyle vakaların örnekleri var, onlara ne mi oluyor? Adalara sürgün ediliyorlar.
Kitapta belki okuduğum dönemden kaynaklı uykuda öğrenme kurgusuna çok şaşırmadım. HİPNOPEDYA ile insanların karakterlerinin oluşmasını ve sınıflara bölünmelerini sağlıyorlar. Her sınıfın uykuda gördüğü ders ayrı bir müfredat taşıyor. Bu durum, insanların bireysel özgürlüklerinin kaybına yol açarken, toplumun istikrarını ve verimliliğini sağlamak amacıyla tasarlanmıştır. Ancak, bu durum insanların potansiyellerini tam olarak gerçekleştirememelerine ve sınırlı bir şekilde yaşamalarına neden oluyor.
Cesur Yeni Dünya'nın ütopya içindeki distopyayı barındırıyor olması gerçekten güzel bir detay. Herkes çok mutlu dünyada bir sınıf başka bir toplumsal sınıfı kıskanmıyor, kendi sınıfını değiştirmeye çalışmıyor. Kendilerini kötü hissettikleri anda soma kullanıyorlar veya boş kaldıkları anda soma kullanıyorlar ve bir anda kendi istedikleri başka bir evrene uçuyorlar. Herkes herkes içindir mantığı olduğu için ve zaten dediğim gibi herhangi bir duygusal bağ olmadığı için, yine başka bir mutlu olma şekli de cinsel ilişkiye girmek. Bu arada, bu cinsel ilişkiyi okullarda ders olarak da görüyorlar. Herkes küçük yaşlardan itibaren cinsel oyunlar oynayıp aslında ikili ilişkilerde çok önemli olan cinsel ilişkiyi çok da önemli olmayan bir hale getiriyorlar.
Aslında evrende herkes, damarlarından kan akan ama makineleşmiş, özgür olmaktan korkan, özgür olmanın ne demek olduğunu bilmeyen kimselerden oluşuyor. Bu, pek tabii savaşlar sonrası insanların kendi kabuğuna çekilmelerinden ve kendilerince önlemler almalarından kaynaklanıyor. İnsanları doğmadan onların ne olacağını belirlemek ve küçük yaşta uykuda öğrenme ile zihinlerini istedikleri şekilde biçimlendirerek, toplumda homojen bir yapı oluşturuyorlar.
Aldous Huxley 
Cesur Yeni Dünya
·
161 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.