9-10 yaşlarından beri günlük tutan ve üniversitede de bullet journal tarzı bir günlük kullanan birisi olarak başkasının günlüğünü okumak düşüncesi ilgimi çekti. Bence herkes günlük tutmalı. Hem de benim gibi değil daha sık ve daha detaylı yazmalı. Ne hissettim? Ne yaptım? Kim bana ne söyledi de ne düşündüm? Bunlar geçmişe dönüp baktığımızda bizim zihin dünyamızdaki gelişmeleri ve değişiklikleri çok iyi yansıtıyor. Sanki kendi üzerimizde bir çalışma yapıyoruz gibi değişik ama hoş bir his veriyor. Kitaba dönersek, kitabı ablamın arkadaşı bir sürü kitap ile birlikte hediye etti bana sağolsun. Kütüphanesini sadeleştiriyordu. Ben de kütüphanede sadelikten hoşlanmam. :) Hemen bir sürü kitap seçtim. İçinde Pucca'nın günlüklerinden üçü vardı. Okuması kolay olur diye düşündüğümden yoğun bir zamanımda okudum. Elimden bırakması zor oldu. Akıcı bir üslupla yazılmış ve başkasının hayatını kendi ağzından böyle okumak da hoşuma gitti. Tabi değerlerime uymayan noktalar çok oldu. Küfür, argo vs çok. Bunları yok sayarsak da kitabı çok sevdim diyebilirim. Yazarı tanımıyorum, sosyal medyada meşhurmuş birkaç kere denk gelmiş ama takip etmiyorum. Başka incelemelerde gördüğüm üzere, bizden bir önceki neslin ( 1985 1990lılar) blog ve dizüstü edebiyat akımının ünlü yazarlarındanmış. Hediye gelen kitaplardan birinde pinkfreud'un yazdığı Türk Kızının 50 Tonu kitabı da vardı henüz okumadım ama Instagram'da takip ettiğim hesaplardan birinin sahibiymiş, acaba o mu demiştim, kontrol edince de şaşırdım. Kitap yazdığını bilmiyordum. Ha çok gerekli ufuk geliştirici kitaplar mı bunlar? Değil elbette ama her kitabı bilgi depolamak için de okumuyorum açıkçası. Okurken keyif aldım, yoğun bir zamanımı kitapsız geçirmemiş oldum, bu bana yetti. Diğer kitaplarını da okumak isterim. Ama satın almam, kütüphaneden vs buldukça okuyabilirim.

Allah Beni Böyle YaratmışPucca · Okuyan Us Yayınları · 20123,331 okunma

·

65 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.