*****
İstanbul efendisi çok nazik olmakla birlikte, onurunu korumak gerektiği vakit - icabında - sözünü esirgemez ve sertçe davranmayı da bilirdi.
*****
Ayşe
İstanbul Hanımefendileri ise;
Gayet zarif, güzel ve nezahet sahibi Kadınlarmış.🙏🏻
Nezaket ve Nezahet arasında ki fark;
1. Kavram: Nezaket… Farsça sözcükten Arapça gramer kuralına göre türetilmiş Türkçe bir türevdir. Naziklik, zariflik, incelik, terbiye (edep), ehemmiyet anlamlarını taşır. Sıfat hâli: Nazik…
Nezaket, bilindiği üzere, öğrenilebilen bir haslettir.
2. Kavram: Zarafet… Arapça kökenli, incelik anlamına gelir… Davranış, söyleyiş, giyim ve kuşam inceliğini kapsar. “Bu zarâfeti bana aşk îlân edecek bir erkekte de göremezdim” (Ahmed Midhat Efendi). “Fârisî’ye, Arabî’ye âşinâ, ruh ve lisan zarâfetine sâhip…” (Rûşen E. Ünaydın).
Hal ve tavırdaki güzel görünüş, hareketlerdeki âhenktar güzellik, incelik: “Zekâsı, inceliği, zarâfeti, nüktedanlığı ve bilhassa mûsikî kültürü ile bir anda alâkayı üstünde toplayan müstesnâ bir kimseydi” (Sâmiha Ayverdi). Sıfat hâli: Zarif…
Zarafet de nezaket gibi -biraz daha zor olmasına rağmen- sonradan edinilebilen hasletlerden biridir.
3. Kavram: Nezahet… Arapça kökenli kelime, ahlâk temizliği, temizlik, saflık anlamına gelir… “Nezâhet-i vicdan.” “Nezâhet-i his.” “O sofrada bir Türk âilesinin nezâhet ve mahremiyetini mütemâdiyen hatırladım” (Ahmet Hâşim). “Bu hareketler ile aşkın nezâhetine hakāret ediyorlar ki bunu affedemiyorum” (Aka Gündüz). “Bâzan en iptidâî nezâhet ve nezâket kāidelerini bile ayak altına alıyoruz” (Reşat N. Güntekin). Sıfat hâli: Nezih…
Nezahet, bilindiği ya da tahmin edilebileceği üzere sonradan pek kolay edinilebilen bir haslet değildir. Kültürden çok değerlerle ilgilidir. Daha çok birinci derecedeki çevreden aktarımla elde edinilen bir karakter özelliğidir, diyebiliriz…
Ali Saydam