Bir duvara ... ya da düştüm demişti
Ama belki da başka ...
O yaralı o sargılı omzunu ...
Sert bir ... yapınca
yakından görmek ...
raftaki resimleri almak için
sargı çözüldü. kan aktı biraz.
Omzunu sardım tekrar
yavaş yavaş; yakmıyordum hiç canını
ve hoşuma gidiyordu kana bakmak.
Aşkımın bir parçasıydı o kan.
Bir kanlı bez buldum o gidince
oturduğu sandalyenin yanında
çöplere atılacak bir paçavra:
böyle tuttum uzun bir süre
aşkın kanı dudaklarımın üzerinde.
*... işareti okunamayan kelimeleri gösteriyor.