Gönderi

Türk düşmanlığı Avrupada zaman zaman bir histeri nöbeti şeklinde nükseder. Çünkü daha dün padişahımıza dehâlet eden kralının, Osmanlı hükümdarı tarafından tayin edilen prensinin, valisinin hatırasını, ensesinde daima hissettiği sillemizin acısını son olarak da Anado- lu'dan fışkıran o mukaddes Millî Mücadelemizin önünde başkumandanını terketip kaçacak delik arayan müstevlî özentisi babalarını, dedelerini unutmamıştır da ondan. Bir türlü anlamak ve anlatmak istemeyiz... Bu insanlara yıkanmasını biz öğrettik, bizden görünceye kadar Paris sokaklarından lâğımlar akarmış. Daha 18'inci asırda bile akıl hastalarını "içinde cinler var" diye meydanlarda diri diri yakan, kâinatta bilmem kaç tane cin olduğunu sayıp buna dair, saçlı sakallı ilim (!) adamlarına kitaplar yazdıran, tıp derslerinde "vücuda dokunan fazla suyun insanı öldüreceğini" bir hikmetmiş gibi okutan Avrupalıya kültürümüz, dilimiz, musikimiz, edebiyatımız, sanatımızla ancak bizim “büyük millet” olduğumuzu söylemekten neden çekiniriz?...
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.