Alman "dostlarımız" lahana turşusunu pek sever. Tevekkeli değil:
"Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu"
deyişi de onlara pek uygun. Niye mi?
Biliyorsunuz, Almanya yıllardır Türkiye'de, Lozan'a göre azınlık sayılmayan kardeşlerimizden birer azınlık yaratmaya, dahası onların eğitimlerini "anadil"lerinden (başka bir kökenden geldikleri kendilerine yutturulmuş bazılarının Türkçeden başka bir anadili olmadığı halde) görmeleri için çaba harcamaya devam eder; Alman Devleti, kendi ülkesindeki sahici azınlıkların (örn. Türklerin) kimliklerini, dillerini ciddiye alırmış gibi. Almanya'daki Türklere gelince "perhiz". Türkiye'de azınlık yaratmaya gelince "lahana turşusu". İşte bu.