19. yüzyılın sonlarında yaşayan başarılı bir mühendis ve mucit olan Thomas Alva Edison, Menlo Park'taki evinde sayısız icadı üzerinde çalışırken eski bir dostu olan genç bir lord onu ziyarete gelir. İki arkadaş hasret giderip sohbet ederken genç lord, Edison'a çözümünün imkânsız olduğunu düşündüğü bir sorunundan bahseder. Misafirini dikkatlice dinleyen mucit, arkadaşının umutsuzluk denizinde boğulmak üzere olduğunu anlayınca duruma derhal el atmaya karar verir. Bilimin her derde deva olduğunu düşünen Edison, genç lorda ilginç bir çözüm önerir ve bu teklifinin detaylarını açıklamaya başlar...
Villiers, bilim ve teknolojideki gelişmelerin, insan ilişkilerine olan etkisinin ulaşabileceği boyutu okuyucuya aktarırken romantik ama bir o kadar da ürkütücü bir tablo çiziyor.
Yazar romanın düşünsel alt yapısını okurlarına karakterler arasındaki sohbetlerde geçen fikir tartışmaları şekilde sunmuş. Yer yer gotik unsurlar da barındıran güzel bir bilim-kurgu romanıydı.