"Kanunlar adalet için vardır. Doğru olanın yanında olmakla övünür. Ama kim bilir kaç kanun, adaletsizlik için kullanılmıştır! Dahası adaletsizlik, kanunlardan kimbilir ne kadar güçlü, ne kadar diktatörce faydalanmıştır!"
"Güzellik istemek budalalıktır. Aklı başında kimseler bunu ne kendileri için isterler, ne de başkalarında olmasına aldırış ederler. Kafa iyi geliştirilmişse, kalp de iyi huylar edinmişse, hiç kimsedış görünüşe aldırmaz.
Bizim çocukluğumuzda öğretmenler böyle söylerlerdi; biz de günümüzün çocuklarına böyle diyoruz. Hiç kuşkusuz pek yerinde, gerekli bir düşünce, ama böyle düşünceleri gerçek deneyimler destekliyor mu acaba?"
s.150 - Agnes Grey
"Ne var ki, isteklerimiz kav gibidir: Olayların çakmağı boyuna alev saçar; bunlar da, isteklerimizin kavları üzerine düşmezlerse sönüp gidiverirler; düşerlerse umutlarımızın alevi bir anda parlar."
s.170 - Agnes Grey
"Yaptıklarını ona ödetmek çok hoşuma gider elbette; ama sonra üstüme kalmaması gerek, ancak ihanet etmek ile şiddete başvurmak tıpkı iki ucu da sivri oklara benzerler; kullananları düşmanlarından daha fazla yaralarlar."
Uğultulu Tepeler isimli kitabını okurken birazcık kafam karışınca hazırladığım ilişki şemalarını paylaşmak istedim. Basitçe ifade etmek gerekirse kitapta iki aile var:
Uğultu Tepeler'de yaşayan "Earnshaw Ailesi" ve Thrushcross Grange'de yaşan "Linton Ailesi."
Her şema bir ailenin/evin üyelerini gösteriyor. Umarım kitabı okuyan/okumak isteyen herkese faydası olur. Spoiler içerebilir haberiniz olsun.
Emily Brontë'nin arka fondaki kırsal ortamı betimlerken kullandığı romantik ve şiirsel üslup okurlarının gözünde pastoral tablolar çiziyor. Hafif kasvetli ama özünde dingin ve huzur veren doğa manzaraları, arada bir okuyucuya sessizce göz kırparak karakterler arasındaki süregelen çatışmalarla bir kontrast oluşturuyor.
Kitapta öyle çok fazla karakter yok aslında ama birbirleri ile olan ilişkileri zamanla iç içe geçtiğinden okurken - benim gibi - birazcık kafanız karışabilir.
Ellen Dean (Nelly), gotik - romantik tarzda yazılan bu kitaptaki en sevdiğim karakter çünkü romanın başından sonuna kadar etrafındaki tüm kaosa rağmen duyarlılığını ve soğukkanlılığını asla kaybetmeden yüce gönüllü ve asil ruhlu bir kraliçe olarak farkını ortaya koymayı başardı.
Uğultulu Tepeler, iliklerine kadar barındırdığı psikolojik gerilimle okuyucunun merakını her daim canlı tutan sürükleyici bir dizi tadında bir roman. Tavsiye ederim.