#spoiler
İnsan yaşam hakkında yüksek bir farkındalığa eriştiğinde onu terk edip bırakmalı mı yoksa inadına mutlu, huzurlu olmak için çabalamalı mı ?
Yıllarca süren düşünsel deneylerinin ardından hayatla hiçbir bağlarının olmadığını ve yaşamın kendisinin saçmalıktan ibaret olduğunu düşünen iki genç bir gün her şeylerini bırakıp Afrika'ya gizlice giderler. İnsani duyguları çoktan bırakmış halde yalnızca şehvet ve acı ile acımasızca yaşamaya başlar ve bu hayatın amacını da ölmeden önce kendilerini öldürmek olarak belirlerler.
Zihinlerini öldürmek isterler çünkü yalnızca bu şekilde hiç hayata gelmemiş gibi olacaklarını düşünürler.
Kitap sayfalarca çok hoşuma gitmiş , karakterleri ilk başlarda sevmiş olsam da daha sonraları düşündüğüm kadar yüksek bir iradeye sahip olmadıkları, cesur olmadıklarını ve kendilerini kandırdıklarını gördüğümde gittikçe canımı sıkmaya başladılar. Her ne kadar Kinyas Kayra'dan daha "insani" bir yapıya sahipse de her ikisi de hayatla ne yapacaklarını şaşırıp her türlü pisliğe bulaşmayı kendilerine hak görmüş ve kendilerine saçma sapan acılar çektirmeyi vaziyet edinmiş olmalarından bana çok aşağılık geldiler. Kayra karakterinin ise zihinsel bir sağlığının olabileceğini düşünmediğimden onu ciddiye bile aldığım söylenemez. Her ikisinin de kendilerini bu derece üstün görmeleri , kibirli olmaları beni kitaptan soğutan başlıca sebeplerden.
Diyelim ki gerçekten seçtikleri yol doğru ve amaç edindikleri zihinsel ölümü gerçekleştirdiler . Bunu yapmakla ellerine ne geçti ? Yalnızca kendilerini bu karmaşanın içinde bir yer edinmek , bir amaç edinmek için bu amacı buldukları gerçeği hala elimizdeyken bu amacı iyi bulmamız mümkün mü ? Sıradan bir insan olarak belli başlı bir amaç edinip bunun için yıllarını verselerdi de bu zihinsel ölümü gerçekleştirirken hayatının bir kısmını yalnızca anlamsız sekslere ayırıp geri kalan zamanda hırsızlık yapıp , adam öldürerek yaşamalarından daha anlamlı olmaz mıydı ?
Kitabın içinde yuzlerce düşünce bulmak mümkün . Oluşan olaylar zaten o olay hakkındaki fikirleri söylemek için yazılmış gibi. Kitabın çok ayrı bir karanlığı, ayrı bir dünyası var ve yazarın üstüne bu yazıyı yirmi üç yaşında ilk kitabı olarak yazıyor olması inanılmaz. Okunmaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum. İyi okumalar dilerim.