Laf anarşisine karşı sözcükler kısırlaştırıldı. Spiral takıldı ağızlara.
Mantıkta olağanüstü hal ilan edildi.
Biri orada kendini hırpalıyordu; elindeki tabancayı sinirli sinirli
sallıyor, kusarak bağırıyordu:
-“Sevgiler anayasaya aykırı olamaz!”
Gül mevsimiydi. Gri bir erguvan kokusu solunuyordu oysa. Kerem’in
on yedi yaşındaki kardeşi ahmet, dizlerinin üstündeydi. Azrail
tetikteydi. Bir kenara çekilmiş, kıvançla avuçiçlerini kızıştırıyordu.
Ötede, kraliçe arı kanaviçedeydi. Karanlık bir bahçedeydi çağ.
Soldan sağa vişne-votka, cola-votka, viski-soda bardakları, yukardan
aşağıya buz, iftira ve hiddet vardı. Yıldız parkında sevişen bir çift
vardı. Masasının başında şiir yazan bir şair vardı. Elleri
arkadan bağlıydı ahmet’in.. Gözlerini de, onlardan birinin annesinin
başörtüsüyle bağlamışlardı. Kokinalı göğüsleriyle yatan cesetleri
düşündü Ahmet.