İmâm-ı Rabbânî hazretleri şöyle der:
"Allah Teâlâ bir kulunu sevdi mi bir daha ondan günah sâdır olmaz. Zira Hak Sübhânehû'nun dostları günah işlemekten korunmuşlardır. Evet, günah işlemeleri mümkündür, ama günah işlemekten korunmuşlardır. Peygamberlerin ise durumu farklıdır, onlar hem günahlara karşı masumdurlar hem de günah İşlemeleri mümkün değildir. Allah dostlarından günah olan herhangi bir şey sâdır olmayınca, günahın zararı da onlara dokunmamış olur. Günah işlemediklerinde günahın onlara zarar vermeyeceği doğrudur. Nitekim ilim sahipleri bunu bilirler. Bir de günahtan maksat, velayet derecesine ulaşmazdan evvel işlemiş olduğu geçmiş günahları olabilir.
Bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur: 'Müslüman olmak önceki günahlan siler' (Müslim, İmân, 54).
İşin hakikatini en iyi bilen Allah Teâlâ'dır. 'Rabbimiz! Unutur ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma!' (Bakara 2/286)"