Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

206 syf.
10/10 puan verdi
Değerlendirme sonuc
Yukarıdaki bölümlerde, sömürü felaketinin bir tarihçesini yapmaya çalıştık. Bütün insanlar iki ayaklı, tek burunlu olmalarına rağmen; bun- lardan birileri diğerlerini ezmiş, haklarına el koymuş, anlatılması bile insanın yüreğine burukluk veren işkenceler yapmışlardır... Bütün bu anlatmaya çalıştığımız hadiseler gösteriyor ki, muhte- ris olan insanı frenleyen tek şey, sağlam bir dini inanç ve bir "mut- laka bir murakabe edenim vardır" şuuru. İnsanlar Allah'ı unutunca, kendi hevâlarına dalıyor, daha lüks ya- şama uğruna binlerce, yüz binlerce insanı feda edebiliyorlar. Ve gör- düğümüz gibi sömürünün tek sebebi, bir takım insanların kendi hak- larına razı olmayıp başkalarının haklarına el koymalarıdır. Değilse, bu dünya biz dünya insanlarına neden yetmesin ki? Ama dünya bize dar geliyor, yüz binlerce insan açlıktan ölüyorlarsa, bunun sebebi, hak- larına razı olmayan (ki bugünkü temsilcileri başta Amerika olmak üzere Batı dünyasıdır) başka insanların, kedi-köpekleri insanlara ter- cih etmelerinden, keyiflerinin bozulmaması için, trilyonları boş yere harcayanlardır. 18 milyonluk Hollanda'da, sadece 1992'yi 93'e bağ- layan yılbaşı gecesinde, milyarlarca dolarlık havayi fişek patlatıldı. Bize hümanistlik dersleri vermeye çalışan Batı ülkeleri, yalnız yıl- başı gecesinde patlattıkları havayi fişeklere harcanan parayı verseler, dünyada aç kalmayacak! Ama neden versinler ki? Zaten onlar, eğ- lenmek için bizi sömürüp aç bırakmak istemiyorlar mı? Birilerinin lüks içinde yaşayabilmeleri için, birilerinin de açlıktan ölmeleri ge- rekir! İşte sömürünün felsefesi budur; ve bu felsefenin çağımızdaki temsilcisi, sömürüsünde her gün biraz daha bağnazlaşan Amerika'sı ve Rusya'sı dahil, Batı dünyasıdır. Şayet son yıllarda; Bosna-Hersek'te, Afganistan'da, Somali'de, Filistin'de, Çeçenistan'da, Irak'ta, vs. vs. gibi, Müslüman coğrafya- sında daha isimlerini saymadığımız birçok ülkede yaşanan insanlık dramı da zerre kadar vicdanı olan insanları harekete geçiremiyorsa, insanlık denen şey yok olmuş demektir. Bütün bu yapılanları Batı açısından kınamıyoruz. Onlar, bizim Batıcıların "deve kuşu"luklarına rağmen, Batılılıklarını icra ediyorlar. Batı demek zulüm üzerine bina edilmiş sistemler topluluğu demektir; bizim Batıya kul olmuş laikler kabul etmezseler de! Haydi, fanatik Batıcı ve laiklere de bir sözümüz olmasın. Ancak şunu kesinlikle ifade edelim ki, başta Amerika ve İngiltere olmak üzere, Batı'nın Müslümanlara uygulamış olduğu bu melanetleri görmezlikten gelip, hâlâ onlara sempati ile bakan varsa, bilelim ki bunlar Müslümanlardan yana değil, emperyalistlerden ya- nadırlar, nüfus kütüklerinde Müslüman yazıyorsa da.... Kendimizi bulup kurtulmak istiyorsak, lâ (istemiyorum) diyelim Amerika'ya, onun işbirlikçilerine ve de onun terör örgütü olan Bir- leşmiş Milletlere! Çünkü onlar Allah'ın kanunlarına lâ diyorlar. Al- lah kanunlarına lâ diyerek kana buluyorlar dünyamızı batıl ve sö- mürge zihniyetli din anlayışlarıyla! Onların batıl inançları, insanları kesmeyi, onlara işkence yapıp, ülkelerini işgal etmeyi âmirdir. Bili- niz ki onlar ne İsevi, ne de Musevi'dirler! Bazı cahil Müslüma lar, Ehl-i Kitab diyorlarsa da, onların dini sömürge ve menfaat dinidir, gerçek Tevrat'a, gerçek İncil'e dayalı olan din değil! Onun için ya bizleri kendisine sömürge köleleri yapmış olan Batı'ya ve onun işbirlikçilerine lâ diyeceğiz, ya da Allah'ın kanunlarına... Bizler Müslüman olduğumuza göre la diyelim insanları köleleşti- ren Amerika'ya ve onun menfaatleri doğrultusunda milletlerini feda eden kukla rejimlerin değişmez sistemlerine! Onlara la diyelim ki, sömürü kanseri büzülsün ve de lâ'lar çoğaldıkça yok olsun. Çünkü Allah bize şöyle vaat ediyor: "Zulmetmiş olanlar, nasıl bir inkılabla yıkılacaklarını göreceklerdir"
Nasıl Sömürüldük
Nasıl Sömürüldükİhsan Süreyya Sırma · Beyan Yayınları · 2000359 okunma
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.