Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Locke, insan zihninin doğumda tamamen boş, tabula rasa olduğunu savunuyordu. Ona göre bütün fikirlerimiz, değerlerimiz ve kabullerimiz, dünyaya dair deneyimlerimizin -ya da "duyusal izlenimlerimiz"in- sonucuydu. İnsanlar doğuştan farklı değildi ama farklı deneyimler yoluyla farklılaşıyorlardı. Burada Locke, evrensel bir ilke (hepimiz doğuşta aynıyız) ile görecelik ilkesini (farklı deneyimler bizi farklılaştırır) bir araya getiren bir toplum biliminin epistemolojik temelini kuruyordu.
Sayfa 17
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.