Fatma 'nın Hollanda 'dan İstanbul'da geldikten sonra yeni bir yaşam kuracağı kiralık dairenin sahibi ile yaptığı konuşmadaki bazı cümleler aslında onun ileriki sayfalarda okuyacağım geçmiş yaşamının yaralarını taşıyordu.
İnsan bazen kitap karakterlerinin yaşantısına tanıklık ederken, onu satır aralarından çekip sarılmak ister. İşte Fatma tam böyle bir karakter. İnsan onu sarıp sarmalamak istiyor. Yaşam kimine ağır dokunur, iz bırakır. Her baktığında hatırlatır anıları. Fatma 'nın da hikayesi dokunuyor içinizde bir yerlere.
O, kendi hayatının sahibi olmasının yerine, başka insanların hayatlarına dahil olmak zorunda kalan biriydi. Çemberin içinde gibi görünse de merkezinde asla değil. Çizginin yanı başında, gerçekte çizgi, kendisi mi değil mi belli bile olmayan bir mesafede.
Fatma ve onun yaşamına bir şekilde dokunmuş olan herkesi tanımak çok güzeldi.