Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Minareler yeniden «Lâ-ilâhe illâ-llah» Terânesiyle coşarken ayaklanıp nâgâh, Göründü yerdeki saflar huzur-u Mevlâ'da; Yayıldı velvelesiz bir inilti eb'âda. Önümde ümmet-i mazlumesiyle Peygamber; Gözümde sel gibi yaşlar, içimde titremeler; Ne hitiyârıma sahib, ne itiyâdıma râm, Bu girdibâd-ı ibâd ortasında bî-ârâm; Sularla engine düşmüş sefine-pâre gibi, -Ki şimdi üste çıkar, şimdi bulmak üzre dibi, İner iner silinir, şimdi tâ uzaklarda, Yavaş yavaş kabaran dalgalarla kalkar da, İyân olur yeniden öyle çalkanıp durarak; Zemîn-i acze kapandım sonunda müstağrak! Ayılmışım ki: o dehşetli girdibâd, o hurûş, Sükûna münkalip olmuş da, bekliyor medhûş! İnince yerlere mahfilden âkıbet bir enîn,, Boşandı gitti o binlerce sineden «âmin!»> Boyun bükük, kol açık âsümâna, göz kapanık; Ne inliyor o cemâat, ne inliyor artık! Fezâyı dolduran eller ki Hak'a yalvarıyor; Yarıp da loşluğu bir müttekâ-yı nûr arıyor! Bu başka başka lisanlar, bu herc ü merc âvâz, Birer niyâz idi Mevlâ'ya... Hem de aynı niyâz! Evet, şu önde duran ihtiyar Serendib'li, Ya arka saflara düşmüş zavallı Mağrib'li; Dalıp dalıp gidiyorken semâ-yı merhamete, Gerek bu âleme âid, gerekse âhirete, Ne istesin ki, beraberce ben de istemeyim? Şu ben ki... Her birinin ayrı ayrı kardeşiyim. Ezelde kaynaşan ervâha ayrılık var mı? Cihan yıkılsa bu vahdet yerinden oynar mı? Olunca Mimberimiz, Arşımız, Huda'mız bir; Benim de beklediğim nûr onun da gayesidir.
Sayfa 357
·
103 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.