... yönetilenlerin dili sadece tahakkümün izini taşır ve bu yüzden de sakatlanmamış, özerk sözün onu hınç duymadan kullanacak kadar özgür olan herkese vaat ettiği adaletten büsbütün yoksun bırakır onları. Açlık belirlemiştir proleter dilini. Yoksullar karınlanı doldurmak için sözcükleri çiğnerler. Dilin nesnel ruhundan bekliyorlardır toplumun kendilerine vermediği güçlü besini; ağızları sözle dolu olanların dişlerinin arasında başka bir şey yoktur. Böylece dilden öç almaya yönelirler. Onu sevmeleri yasaklanmış olduğu için dilin gövdesini zedelemeye yönelir ve böylece kendi maruz kaldıkları sakatlanmayı iktidarsız bir kuvvetle tekrarlamış olurlar.