Gönderi

Bir felsefeci ile ilgili bir şeyler okuyordum. O şöyle yazmış: "Eskiden tek bir çürük elma bir kasa sağlam elmayı bozabiliyorken, bir sağlam elma bir kasa çürük elmayı neden sağlam yapamıyor diye düşünürdüm. Ayrıca çiçek hastası bir adam bir grup sağlıklı insanın yanına vardığında sadece varlığının bile birçok sağlam insanı hasta ederken neden hastalarla dolu bir hastaneye giren sağlam bir adamın sadece varlığı ile hastaları iyi yapamadığını da merak ederdim. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, Tanrı'nın, eğer o iyi bir Tanrı'ysa neden evreni sağlamlığın ve sağlığın işe yaramadığı, bozulma ve hastalığın ise bulaşıcı olduğu bir yer şeklinde yaratmış olduğunu merak ederdim. Ama bir gün merak etmeyi bırakıp sözde sağlam olan elmayı inceledim ve onun sağlam olmadığını gördüm. Manav tabii ki benimle aynı fikirde olmayacaktı, o hiçbir kusur görmeyecekti. Hatta ben onun mükemmel olmayan elmalar sattığına ilişkin bir ifadeyi etrafa yayacak olursam beni iftira ile suçlayarak mahkemeye bile verebilirdi. Fakat eğer kanıt sunmam konusunda bana baskı yapacak olursa bunu ispatlayabilirdim. Ona elmaya değil sapına bakmasını söylerdim. Orada, en hayati, en kritik öneme sahip noktada ölümcül bir yara olduğunu görecekti. Elmanın ona hayat veren bağdan koparılıp alınmış olduğunu, yaşam kaynağından umutsuz bir şekilde ayrı düştüğünü görecekti. Bunu keşfettiğimde hayatın en fazla doğruluk içeren gerçeklerinden birini öğrenmiş oldum: hiçbir şey, ister meyve, ister sebze ya da insan olsun, yaşam kaynağından ayrıldığında sağlam olamaz! Her şey hasta çünkü yaşam kaynağından ayrılmış durumda. Ve sen kendini tekrar yaşam kaynağına katmadığın sürece sağlıklı olamayacaksın. Sağlık ve bütünlük ve kutsallık sadece Tanrı'dadır. Sadece Tanrı’nın mevcudiyeti iyileştirir. Fakat biz Tanrı'yı tamamen unuttuk. Tıpkı bir ağacın köklerini unutup dallarında yaşamaya baslaması gibi, kendi kendimize yaşamaya başladık ama o ağaç ölür, hastalanır. İşte bu yüzden insanlığın hepsi hasta. Ve Freud' yandaşları insanların %99,9'u konusunda haklı: İnsan lar hasta! Onlar artık yaşam kaynağı ile bir bağlantıya sahip değiller. Fakat bu %0.1'lik kısım umut demek. Onlar yaşamla bağlantısı olan insanlar. Ve ben bu felsefeciye şunu söylemek istiyorum: sağlığı bulaşıcı olan insanlar var. Bir buda hareket ettiğinde o hareket insanları iyileştirir. Işte İsa'nın mucizelerinin anlamı bu; o mucizelerde İsa kör insanları iyileştirdiğinde aniden gözler ortaya çıktı, sağır ve dilsizleri iyileştirdiğinde onlar dinlemeye ve konuşmaya başladı, sakatları iyileştirdiğinde onlar sakatlıktan kurtuldular. Bunlar mesel. Fiziksel sakatlıktan bahsetmiyorlar, ruhsal sakatlıktan bahsediyorlar. Ve bir Tanrı insanı ne zaman hareket etse ya da şanslı insanlar ne zaman gelip bir Tanrı insanımın yanında yaşasa onlar iyileşir, ruhsal olarak iyileşir. Ruhsal yaraları kapanmaya başlar, tekrar kök salmaya başlarlar. Ve kısa bir süre sonra kökler yaşam kaynağını, yaşam suyunu bulur ve her şey tekrar yeşerir, her şey tekrar çiçek açar. Sonra bahar ve kutlamalar gelir. Bu kutlamalar Sufiliktir.
Sayfa 121 - Ganj yayıneviKitabı okudu
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.