Takvim yapraklarının 29 Mayıs’ı gösterdiği gece, İstanbul’un değişik noktalarında telefonlar Topkapı ve Osmanlı saraylarının bacalarından tüten dumanın haberini aktarıyordu gizli gizli… Uyuyan İstanbul halkıydı sadece. Milyonlar gafleti solukluyordu. Gecenin bilinmezinde evini yolunu tutmuş garip gureba… Gece kulüplerinde sarhoş olanların naraları... Olup bitenden habersiz yastıklarıyla bütünleşmiş Anadolu insanı karanlıkla bütünleşmişti. Aynı vakitte İngiliz Konsolosluğu’nda olağan üstü bir hareketlilik yaşanıyordu…