Dakikalar, saatler yine çok uzundu. Bugün hayallerinin gerçekleşebileceği düşüncesiyle
yine korku ve sevinci aynı anda hissediyordu. Göz ucuyla onun yanik, saf, pürüzsüz yüzüne, itina ile taranmiş saçlarina, düşünceye dalmışçasına inen kirpiklerine, defterine
hızlı hızlı notlar alan zarif eline bakıyor ve onun gülümseyişini, "Ne kadar orijinal!" deyişini hayal ediyordu. Böyle bir mutluluk karşısında nefesi kesilecekti. Her şeyi anlatacaktı ona. Bu kızıl elmayı tam ısracağı zaman onu nasıl
hatırladığını, nasıl onu düşünmeden edemediğini, hayatta karşılaşacağı iyi ve güzel olan her şeyi onunla paylaşmak, hep onun yanında olmak istediğini, onun da kendisiyle sevinmesini, çünkü iyi ve güzel olanın tadına ancak o yaninda olursa varabileceğini...