Bir muammadan hikaye çıkar mı diye soruyorsanız. Bulgar Kızı tam aradığınız hikaye... Belirsizliği meydana getiren parçaların bir yaşam hikayesinin içine gizlenmesiyle arzı endam eden "Bulgar Kızı" okurunu bir adaya ve onun içindeki manastıra götürüyor. Aytamatov'un üslubu o kadar güzel tecessüm ediyor ki eser isimsiz yayımlansa yazar tahmini okurdan istense bütün Aytmatov severler dogru yanıta ulaşır. Bu yüzden çevirmen de tebriği hak ediyor. Hikayenin içine sırlanmış gizem parçacıklarını çözmeye çalışmak bile zevkli. Keşke Aytmatov biraz daha gizemli bir dil kullansa benzer türde eserler vermiş olsa diye düşünmüyor değilim. Bu arada canlı anlatımdan dolayı Bulgar Kızı değil de Çeşme Ada'yı okurun ziyaret etmesi olası...
Talas Kıyısında ise doğanın insanla mücadelesine şahit olunan klasik Aytmatov anlatısı... Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek'te olduğu gibi nesillerarası ilişki söz konusu... Tecrübe, bilgelik, toyluk derken birden gerçeklerin söz konusu olduğu bu güzel hikayede ders çıkarılacak çok şey var.
Bu güzel eseri Türkçemize kazandıran Ketebe'ye şükranla...