Mehmed Uzun, 1970'lerin 12 Mart'lı yıllarında Ankara'nın ünlü Mamak Askeri Cezaevi'nde yatar. Türk aydınlarıyla aynı koğuşta geçirdiği o zaman dilimini önemser. Şöyle diyor:
"Uğur Alacakaptan, Uğur Mumcu, Mümtaz Soysal, Erdal Öz, Atilla Sarp, Ruhi Koç.. Kürtlere açık düşmanlıkları olmayan insanlardı. Onlara çok kitap gelirdi. Onlardan kitap okumak terbiyesi edindim. Uğur Mumcu'ya sonraki yıllarda yardımcı olmuştum, Şeyh Sait İsyanı isimli kitabını yazarken..."
Bir daha hapse düşmemek için 1970'lerin ikinci yarısında İsveç'e, sürgüne giderken siyasetle arasına mesafe koymaya karar veriyor.