Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

437 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
“ -İşte benim harp ederken sırtımı dayandığım aşılmaz dağ, demin gördüğünüz o küçücük kadındır. Kadir’in annesi... -Kadın falan değilmiş kardeşim, adeta bir ‘millet’miş. “ . Kâmil Bey eşi ve kızıyla, Avrupa’dan İstanbul’a geliyor. Bir yangın yeri İstanbul, işgal altında ülke. Bir yan diyor ki falanca ülkenin kanatlarının altına girelim, diğer yan elimizdeki kurtaralım. Kâmil Bey hiç savaşmamış, hiç zorluk çekmemiş, paşa oğlu, eğitimli. İçi içini yiyor. Avrupa’da yaşamak bu kadar mı kör-sağır etmişti onu? Bu kadar mı yabancılaşmıştı kendi toprağına, insanına? Bir şeyler yapmalı, yapmalı da nasıl etmeli? . Son sayfalarda haber geliyor ve ben ağlıyorum. Sanki o hapishane hücresinde ben de varım, çay damağımı yakmış ama o dört duvar uçsuz bucaksız bir bahçeye dönmüş. İç çekiyorum, sonra derin bir rahatlama. Esir Şehrin İnsanları’nı bağrıma basıyorum… . Daha önce sadece Nazım Hikmet’e mektuplarını okuduğum Kemal Tahir ile çok geç bir tanışma. Ama bu tanışmanın Esir Şehir üçlemesinin ilk kitabı Esir Şehrin İnsanları ile olması, tam da bu zamanda -ümitsizliğe yaklaştığım günlerde olmasının da bir sebebi vardır elbet. O nasıl bir duygu yoğunluğudur? Nasıl bir resmetme kabiliyetidir? Düşmanı da haini de dostu da aynı güzellikte anlatabilmek nasıl bir yetenektir? Öyle sevdim öyle etkilendim ki... Storytel üzerinde dinlemeye başladım önce, Mazlum Kiper’in muazzam seslendirmesiyle, yetmedi bir de baskısını okudum. Yine yeniden okurum biliyorum… Şimdi sırada üçlemenin diğer kitaplarında~
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 201910,2bin okunma
·
1.165 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.