Yağun duyguların pençesindeki kişi okumaz, elinde tuttuğu kağıdı gözleriyle yer, sıkar, karıştırır, öfkesinin ya da sevincinin tırnaklarını içine geçirir; yazılanın sonuna koşar, başını atlar, allak bullak olmuş bir dikkatle içeriğini ancak kabaca, üstünkörü kavrar.