Kaybetmiştir rengini, sevdaya hasret beşer Şehrin sokaklarına, bir dertli vicdan düşer Kanat açsam sonsuza, dar gelen âfâkımdan Umutlar yitik harap, geriye nalan düşer
Fikrimi koymam sende, uzak ülke gülüşün
Kaderime sensizlik, kavrulmuş cihan düşer Yalnızlık gülün süsü, gururlu ve mağrurdur Hasretinden bülbülün, payına hicran düşer
Masivada kaybolan; öksüz, bahtsız sevdama Ayrılık acısından, yakıcı hüsran düşer
Akıl baştan gitmeli, çün aşkı kaldıramaz
Maşuku bilmez kalbe, her daim buhran düşer
Öter Hüma kuşları, görklü dağlar ardında
Gören gözle beraber, yârana seyran düşer
Ey dert gel! Misafir ol, nazlı gönül haneme Seninle bana gayrı, ilahi ferman düşer