Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

168 syf.
·
Puan vermedi
Kitap sizi nereye götürür, nereden getirir bilmem.
Büyükada’daki bir kitapçıda tanıştık bu eserle. Sahafçıya verdiğim “Yormasın ama akıp giderken de zamanımı boşa harcıyorum hissine kaptırmasın.” yönlendirmesiyle bana uzattığı ‘Bir de Baktım Yoksun’u bitirdiğimde tam olarak bu tarife uyan bir kitap olduğunu gördüm. Romanlara kıyasen daha az hacimli ve muhtevalı olmasından dolayı öyküleri okuması daha kolay gelir ama bir hikâyeye-öykünün içindeki olay örgüsüne ve üslubuna- alışmışken diğerine adapte olmak okuyucuyu zorlayabilir. Ancak ben ‘Bir de Baktım Yoksun’da bunu hiç yaşamadım çünkü neredeyse bütün öykülere sinmiş bir yalnızlık ve bir babaya-eşe-sevgiliye hasret durumu var. Kitabın her öyküsünde hissettiğimiz bu hüzünlü ruh hali modern edebiyat açısından eleştirilebilir. Zira insanı en çok dramatik haller etkiler ve biz de çoğu film, kitap ve müzik ürününde bunun ticaret kafasıyla kullanıldığını görürüz. Siz de bu arabesk ruh halinden hoşlanmıyorsanız kitabı eleştirmeniz mümkün olacaktır ama bana sorarsanız; ben de o azınlıktaki bir pay sahibi olarak yer yer “Aman yetti bu ağlaklık, baba-oğul çatışması, Oidipus karmaşası!” noktasına gelsem de okurken melankolik bir haletiruhiyede olduğum için bana iyi geldi. Anlatıcıyı yazar gibi varsayarak okudum öyküleri. Ve ben ki 26 yaşında bir kız evlat olarak muhtemelen her denklemde benim tezatım olan bir adamın yerine kendimi koyabildim. Sonra şaşırdım bu duruma. Ama anladım ki kaç yaşında ve hangi cinsiyette olursak olalım ikimiz de en nihayetinde çocuğuz, evladız. Bu yüzden belki de hiçbir zaman yapamadığım o empatiyi yaptım; onun babasına kızdım, onun babasına küfrettim, onun babasına üzüldüm, onun babasını çağırdım ve onun babasına ağladım. Belki de kendiminkine, bilemiyorum… Kitap sizi nereye götürür, nereden getirir muamma ama ben kaybettiğim kedimi aradım, İngiltere’nin kasvetli sokaklarında Tanpınar okudum. Hopper’ın tablolarını Muzaffer Köroğlu’dan dinledim, bir balıkçıda helva sipariş ettim. Ezgi’nin ellerine baktım, aynı annesinin elleri, dedim. Kitap sizi nereye götürür bilmem ama ben otobüsle Şişli, oradan metroyla Taksim ve İstiklal’de uzun bir yürüyüş yaptım ve bir kertenkele sahiplendim. Babamı Oğuz Atay- Albert Camus melezi yaptım, onu Albert Atay belledim. Kitap sizi nereye götürür bilemem ama buralardan gelirken biraz zorlandım. Umarım okuduğunuz kitapları hep güzel yerlerden dönüyor hissiyle bitirirsiniz. Keyifli okumalar.
Bir de Baktım Yoksun
Bir de Baktım YoksunYekta Kopan · Can Yayınları · 20141,020 okunma
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.