"Az şey bilmenin, sorgulamadan yaşamanın, geleneklere bağlı kalmanın insanı mutlu edeceği fikrinin her devirde hatırı sayılır bir alıcı kitlesi vardı."
Cumartesi gününden herkese selam
Hani bazı kitaplar vardır, okurken sizi içine çeker, hem güzel bir roman okuyup hem de sistemi eleştiren, hayatı sorgulayan konularda yeni bakış açıları kazanırsınız. Bugün tam da öyle bir kitapla geldim.
Ali Bektaş tarafından kaleme alınan "Gün Yüzü" ...
İnanç yapıları, hayat koşulları birbirinden farklı, Umut ve Yıldız arasındaki aşktan hayatı sorgulayan yazar akıcı bir üslupla okuyucuyu kitaba bağlıyor. Ankara sokaklarının canlı tasvirlerle anlatıldığı kitapta modernlik ve muhafazakarlık arasındaki denge okuyucuya sunuluyor. Sayfaları merakla çevirip, konuya kendinizi kaptırıyorsunuz.
Umut'un hayatı sorgulaması, Yıldız'ın çaresizliğini okurken kendinizden de birşeyler buluyorsunuz kitapta.
Merve tavsiyesiyle @herayokuyanlarkulubu ile beraber okuduğum bu güzel kitabı okumanızı tavsiye edip birkaç alıntı da bırakıp kaçıyorum...
"Gönül böyle başına buyruk, bilinçaltı böyle kurnaz olunca, insanın nereye sürükleneceğini kestirmek zordu."
"Göğüs kafesimin sol tarafındaki tıkırtı bugünlerde çok telaşlı; durup pes etmekle dört nala koşup gitme kararsızlığı yaşıyor. Gitmekle kalmak arasındaki adı konulmamış çaresizliğin yükünü taşımak yormuş olmalı onu..."
"O anları düşünürken artık emindim. Dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir çocuk gülerse ancak o zaman yıldızlar yağacaktı gökten, üşüyen çocukların sıcak dileklerine..." 
Her Ay Okuyanlar Kulübü
··
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.