Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

186 syf.
10/10 puan verdi
MARİFETLER Marifetler tipik bir Ursula romanı. Ursula fantastik bir hikaye anlatırken fantastik üstü bir anlatım yapmayı ihmal etmiyor. Uzun zamandır kitap okumayıp yapacak bir şeyim olmadığından mı bilmiyorum ama 2 gün içinde kitabı bitirdim. Bitirdim bitirmesine ama bazı yerlerde kitap da benim psikolojimi bitirdi.Hiç beklemiyordum böyle bir kitap olmasını: daha yumuşak bir şey okuyacağımı sanarken hayatın en büyük gerçeğini benim en büyük korkumu ballandırarak anlatmış Ursula. Bu kısımlar sağlı sollu kroşelerle öyle bir yere serdi ki beni ara verip bir sigara içme ihtiyacı duydum. Kör Baykuş’u okuyanlar bilir bu da Kör Baykuş’un sevdiklerimize dönük hali. “Dünyayı biliyordu. Biz kimdik ki, yani Gry ile ben? Biz ne bilebilirdik ki; mağrur bir edayla arazimiz dediğimiz ıssız dağ çiftliklerinin sefaletine ve batıl inançlara saplanıp kalmış haşin bir kız ile kör bir oğlan? O tembelce iyilikseverliğiyle bizi, sahip olduğumuz büyük güçler hakkında konuşmaya yönlendiriyordu, ama biz konuşurken süssüz ve zorlu hayatımızı, vahşi yoksulluğu, çiftliklerdeki sakat ve çekingen insanları görüyordu; bu karanlık dağların dışındaki her şey karşısındaki cahilliğimizi görüyordu ve kendi kendine, aman ne de büyük güçleri var ya, zavallı yumurcaklar! diyordu.” “TAM İÇİNDE YAŞARKEN, hayatınızın bir hikâye olduğunu fark etmeniz, onu hakkıyla yaşamanıza yardımcı olabilir. Bitmiş bile olsa, bir başkasının hayatı bile olsa, hikâyesini yüz kere duyduğum yüz yıl önce yaşamış birinin hayatı bile olsa, hikâyeyi dinlerken, aslında nasıl biteceğini bilmiyormuşum gibi umuda ve korkuya kapılırım; böylece hikâyeyi ben yaşarım, o da benim içimde yaşar. Bu ölümü kandırmanın benim bildiğim en iyi yolu. Ölüm, hikâyeleri bitirdiğini zanneder. Hikâyelerin onunla birlikte değil onun içinde bittiğini bir türlü anlayamaz.” “Üzülmek de, kör olmak gibi garip bir iş; nasıl yapılacağını öğrenmesi gerekiyor insanın. Yas tutarken insanlar birbirlerine destek oluyor, ama o ilk ağlama krizlerinden, yapılan konuşmalardan, hatırlanan güzel günlerden, yakılan ağıtlardan ve mezar kapandıktan sonra insan hüznünü paylaşamıyor. Bu tek başına taşınan bir yük. Nasıl taşıdığın da sana kalmış.” “Benim kaybım ne kadar zamansız ve zalimce olursa olsun, zamanın zaten bir gün benden alacağı ve yerini doldurabileceğim bir şeyi kaybetmiştim. O ise kaybettiğinin yerini dolduramazdı; hayatının tüm tadı gitmişti.” “Onunla olduğum zamanlar göz bağımı açabilirdim. Onu görebilirdim, hem de bütün o geçen yıl boyunca. Ona bakabilirdim, ona faydam dokunabilirdi, ona budalaca hikâyelerimi anlatmak dışında bir şey yapabilirdim. Onun o güzel yüzünü sadece bir kerecik değil, bütün bir yıl boyunca görebilirdim!” “ilk defa sanatçının en tatlı ödülü olan o sessizliği duydum.” “Uzun boyluydu, ince, uzun, kahverengi bir yüzü, geniş, ince dudakları, yay gibi kaşlarıyla kara gözleri vardı. Gözlerinin akları çok belirgindi. Omuzlarına dökülen saçları parlak siyahtı ve çok gür görünüyordu. Ellerimi ona uzattım, o da ellerimi tuttu. Yüzümü onun avuçlarına kapattım. "Çok güzelsin," diye fısıldadım avuçlarına.”
Marifetler
MarifetlerUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 2012573 okunma
·
252 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.