Bu yaşam öyküleri böylece "Kürtlük" gibi yeni biçilen bir kimlik de edinir. Örneğin Şerife Hanım 1920'lerde Kürt hareketini uluslararası düzeyde temsil eden baba- sının cengini daha da yüceltir: "...Sevr'de, Ağustos 1920'de, başkenti Diyarbakır olan bir Kürt devletinin tanınması hakkını elde etti ve bu devletin geçici kralı oldu."