Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

360 syf.
·
Puan vermedi
Derdâ ve Derda… Hayatlarının farklı evre ve zamanlarında belki de hiç kimsenin katlanamayacağı şeyleri yaşayıp, bunlara katlanmak zorunda kalmışlar. Öyle şeyler yapmak zorunda kalıyorlar ki okurken önce hayret sonra mide bulantısı hissedebiliyorsunuz. Sindirdikten sonra ise tüm bunlar yerini kalp kırıklığına bırakıyor. Daha çocukken bir tarikatın şeyhiyle evlendirildi ve Londra’da yaşamaya başladı Derdâ. Kapalı kapılar ardında Derdâ’nın yaşadıkları çok ağır olmakla birlikte bu tam 5 yıl sürdü. Karşı dairesine yerleşen birini kurtuluş olarak görür Derdâ. Farklı dilde konuşsalar da anlaşmaya çalışırlar ama Derdâ adamın mazoşist zevklere sahip biri olduğunu öğrendiğinde iş işten geçmiştir ve artık dönüşü de yoktur. Derda ise yine küçük yaşta genç bir erkek çocuk. Baba hapiste ve göz kanseri olan annesiyle yaşamak zorunda. Geçimini ise mezarlıkları temizleyerek sağlıyor. Okumayı bilmese de o mezarlığa karşı farklı hisler besler. Zaman geçer ve mezarın Oğuz Atay’a ait olduğunu öğrenir. Atay’ı tanıdıkça ise zamanında ona haksızlık yapıldığını ve ölümüne bile bile sebep olunduğuna inanır ve kendince intikamını almaya çalışır. Derdâ ile Derda’nın hayatlarını birleştiren neydi peki? Yolları nasıl kesişmiş olabilir? Hakan Günday gerçekten de tam bir yeraltı edebiyatı ustasıymış. Toz pembe hayatlar beklemeyin. Kötümserlik, karamsarlık, umutsuzluk had safhada. Sonunda ufak bir romantizm yok değil tabi. Ben sevdim. Başka kitaplarını da mutlaka okuyacağım
Az
AzHakan Günday · Doğan Kitap · 201921,2bin okunma
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.