Derya Çimen ile beraber. Nedendir bilmem kitap bana
Cemal Süreya 'nın #fotoğraf şiirini anımsattı. Onun gibi hem hüzünlü hem güzel. "Zeynep'i de anlamak gerek."
Anlayabildim mi Zeynep 'i?
Galiba anladım. Beklediğimizden farklı bir sonla okura ters köşe yapmış Fuat hocam. Ona rağmen kızamadık yine de Zeynep'e. Fuzûlî gibi ;
"Aşk imiş her ne var âlemde
İlm bir kıyl u kâl imiş ancak"
diye düşününce kızamıyor işte insan. Ama ben en çok Yetim ve Melek'in tertemiz aşkını sevdim sanırım. Her ne kadar Kalender ve Zeynep'in gölgesinde kalmış olsalar da - sonradan öne çıkıyordu gerçi Yetim - onların sevgileri daha masumane , daha samimi geldi bana. Boza bana hitap eden bir tat değil, sevmem ama Aynalı Bozacı'yı sevdim. Belki Vefa Bozacısı'ndan içmiş olsam severdim. Bilmiyorum. Ama eseri çok beğendim. Çocukluğuma götürdü beni yer yer. Zeynep 'in Aynalı 'ya sitem ettiği yerlerden etkilendim. Kalender ile gezdiği mekânların çoğunu eşimle gezmiştik. Anılarım canlandı o kısımlarda. Çember şeklinde olay örgüsünü tercih etmiş Fuat hocam. Unutulmaya yüz tutmuş ne çok değerimizi tatlı tatlı anlatmış. Kendisinin Orhan Veli 'yi sevdiğini de anlamış oldum. Latife Tekin, Ahmet Hamdi Tanpınar, Nazım Hikmet, Oğuz Atay zaten sevdiği yazarlar. Onlara bir şekilde rastlamak da şaşırtmıyor. Kalemine sağlık Fuat hocamın. Tavsiye ederim. Mutlaka okuyun.