Ama bütün içtenliğime rağmen, benim sözlerim onunkiler kadar güçlü ve sahici değildi. İlk o söylemişti, Füsun'dan sonra söylediğim için benim hakiki aşk sözlerime bir teselli, nezaket ve taklit tınısı sinmişti. Dahası, o anda ben gerçekten ona, onun bana âşık olduğundan daha da çok âşık olsaydım bile (bir ihtimal bu doğruydu da), aşkının aldığı korkutucu boyutu ilk Füsun itiraf ettiği için, oyunu o kaybetmişti. Nereden, hangi rezil tecrübelerden edinmiş olduğumu bilmek bile istemediğim içimdeki "aşk bilgesi", tecrübesiz Füsun’un, benden daha içten davrandığı için "oyunu" kaybettiğini sinsice müjdeliyordu bana. Bundan, artık kıskançlık derdimin ve takıntılarımın sona ereceği sonucunu çıkarabilirdim.