Hasan izettin dinamo’nun yazmış olduğu bu kitap kendi hayatının bir otobiyografisi niteliği taşımakta olan serinin üçüncü kitabıdır.Yazar serinin bir önceki kitaplarında olduğu gibi musa karakteri üzerinden yaşamış olduklarını anlatmaya devam eder.Öksüz musanın sonunda köy okulu öğretmeni olan musa açlıkta karşımıza sivas öğretmen okulu öğrencisi olarak çıkar.Musa hayalleri ve idealleri için istanbula gidip eski adıyla sanayi-i nefise şimdiki adıyla güzel sanatlar fakültesine girmeyi hayal etmektedir.Sivasta kimseye belli etmeden köşeye attığı paralarla istanbulun yolunu tutan musa bir süre kendi parasıyla idare etmesine rağmen parası bitince ablasına bir mektup yazıp para ister.Ancak ablasından bir cevap alamaz ve istanbul sokaklarındaki açlık ve kimsesiz günleri başlamış olur.Musa sultanahmet camii ve ayasofya helalarında uyuyup dinlenirken istanbul sokaklarının berduşlarından,bekçilerinden ve kötü emelli kimselerinden korunmaya çalışır.Yazar kitabında gaziyi anmakla birlikte genç cumhuriyetin düzeninin çarpıklığından kimsesiz bırakılışından sokaklardaki diğer kimsesiz bırakılmışlardanda bahseder.Yazar aynı zamanda tüm çabalarına rağmen sivasa dönmek için yardım alamadığını kamu görevlilerinin bu öksüz çocuğa sırt dönüşlerinden dert yanar.Kitabın değindiği bir diğer mesele istanbul çevrelerinin ve toplumun nasıl ahlaksızlaştığını ve kötüleştiğini insanların yüzüne vurmaktır.